Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Otoritenin Rastgeleliği

2002 yılında bölük yazıcısı olarak vatani görevimi yerine getirdim.

Bu süreçte emrinde çalıştığım L. Başçavuş nöbetçi olduğu bir akşam yatağını bana hazırlattı. Buna tamam diyorum. Sonra benden sabah için süt istedi. Ben de param olmadığını söyledim. Kendisi bana bir tokat atıp "s. git, nereden bulursan bul o sütü, sabaha hazırla" dedi. Sütü bir arkadaşımdan aldığım borç para ile kantinden aldım. Haram zehir zıkkım olsun.

Yine bu narsist başçavuş bazen yazıhanede yere bir şey düştüğünde ve ben almaya kalktığımda çocukların kullandığı plastik tabanca ile kıçıma ateş eder, vurduğunda da kahkaha atardı. Bugün onu sokakta görsem suratına tükürmek isterim.

Daha sonra bu komutanım gitti ve yerine Okyay Üstçavuşum geldi. Adam gibi adamdı. Ondan hep iyilik ve şefkat gördüm. Yanlış yapınca ikaz ederdi, tekrarlayınca cezalandırırdı. Ama haysiyet ve şerefimizi incitecek birşey yapmazdı. Allah ondan razı olsun.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı