Kürtlerin Dilini Koparmak

Askerliğimi Söke’de yaptım.

Vukuatlı bir binbaşı vardı. Nöbetçi olduğu her akşam içtimanın sonunda garnizonda Türkçe dışında bir dil kullanılmayacağını, kullanılırsa konuşanları sabaha kadar döveceğini, anayasayı falan tanımayacağını ve dillerini kopartacağını vs. söylerdi. Bütün askerleri böyle bir duruma şahit olduklarında kendisine haber vermeleri, yoksa onların da cezalandırılacağı konusunda da uyarırdı. Tuvalette Kürtçe şarkı söyleyen iki askeri mahkemeye verdiği ve bu askerlerin askeri hapishaneye gönderildiği söylentisi dolaşırdı. En sonunda da itirazı olan var mı diye sorardı. Anayasayı tanımayabileceğini ve gerekirse işkence yapacağını açıkça söyleyen bu adama orada itiraz etmemenin acısı ve sorumluluğunu ömrümün sonuna kadar taşıyacağım.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Ordunun Tanrısı Allah'a Karşı

Usta birliğinde yemek duasında "Tanrımıza hamdolsun" demeyenler yüzünden 4 defa komutan bana yemek duasını tekrarlattırdı. Ya kural bu niye zorluyorsun anlamıyorum. Ya Tanrı deyin ya da içinizden Allah deyin, niye komutanları sinir ediyorsunuz?

İsimsiz. Memurlar forumundan alıntı.

Kışlada Sarhoş Eğlenceleri

Bir gün [Tuzla'daki] kışla içinde eğlence var, subay-astsubay tayfası eğleniyor, biz de 12 kişilik koğuşlarda yatma modundayız. Uyumakta güçlük çekiyoruz ve eğlenenlere bir güzel küfür bombardımanına tutuyoruz. Neyse, gecenin bi vakti kafayı çeken takım komutanlarımız (ikisi de üsteğmen) artık dozu nasıl kaçırdılarsa, her koğuşa girip kapıdaki yatma düzeninden tipini sevmedikleri adamı su dolu sürahiyi boca etmek suretiyle akılları sıra eğlence cıkarıyorlar kendilerine.

Neyse ben ıslanmadım TİPİM düzgün oldugu için. Hepimiz korku içerisinde uyandık adamlar makaralarını yaptı gidiyor! Tam binadan çıktıkları sırada elemanın biri sürahiyi doldurup ikisinin de başından aşşağı boca etmez mi! Adamlar bir geldi sırılsıklam! "Kim yaptı oğlum?" diye koğuşçuyu sıkıştırıyorlar, koğuşçu "görmedim komutanım" diyor. (Helal olsun has delikanlıymış). Nasıl bilmezsin diye çocuğa yüklendiler, sonra yangın söndürücüyü alıp elemanı baştan aşağı beyaza boyadılar. Bu da yetmedi gecenin bir yarısı içtima aldılar aşağıda. Izdırap oldular anlıyacağınız.

Sabah da hiçbir şey yokmuş gibi devam. Ama onları ıslatan arkadaşı hepimiz tebrik ettik. Her şeye rağmen iyi oldu densizlere.

İsimsiz. Memurlar forumundan alıntı.

Ne Denir Bu Adamlara?

Askerdeki ilk günümdü. Tabi nerden bileceksin adamlara komutanım diyeceğini. Biri çağırdı, ben “buyurun efendim” dedim. “Ne efendisi ulan” dedi. Kendi kendime “Ulan ne bok yedik” dedim. Ne denir bu adamlara? "Buyurun" dedim, "ne buyurunu ulan" dedi. Hay azına sı..m ne diyeceğiz lan bu adamlara? Adam, "komutanım diyeceksin lan!” dedi. Ben de “Tamam komutanım” dedim. Ulan bu sefer de “ne tamamı ulan” demez mi? Ben sinir oldum yine. “Ne b.k yedim” derken herif, “emredersiniz diyeceksin” dedi. Ben de “emredersiniz komutanım” dedim.

Daha sonra “Nereye düştün, bölüğün neresi?” dedi. “2. bölük karargah asteğmeni olduğumu söyleyince karşımdaki komutan esas duruşa geçti. Şaşırdım acaba nedendi? Meğer o beni almaya gelen çavuş Murat’mış. Benim er olduğumu sanmış. Daha sonra özür diledi tabi.

İsimsiz. www.diyadinnet.com sitesinden.

İbneliğe Eğilimli Kişiler

Bir arkadaşım birliğine teslim olur. Verdikleri bot ayağına vurmaya baslayinca selpak mendil koyar; ama yine de bir sonuç alamaz. İlk çarşı izninde orkid alip ayağının altına yerleştirir. O günden sonra da hiç bir problem yaşamaz. Askerlik yapanlar bilir, haftanın belli gunlerinde dolap kontrolleri yapılır. Kontrollerin birinde komutan içtimada olan askerlerin yanına giderek aynen söyle der: Arkadaslar aranizda i..neliğe eğilimli kişiler var, dolaplarin birinde orkid buldum, (isim vermeden) halbuki erkek gibi görünüyor bu arkadaşınız. Hiç beklemezdim ondan böyle bir şey diyerek bölüğü kahkaya boğar. İsimsiz. Asker anıları sitesinden: www.askeranilari.com

Kasaturanın Tadı

63/3 tertip şöfor er eğitim tabur birliği:

Yeni askeriz. Her cuma temizlik kontrolü oluyormuş. Her neyse sıra açıl marş açıldık mont pantolon derken kaldı donlar. Takım çavuşu sırayla önde etek kontrolü [yapıyor], ama gerçekten bilmiyorum donu indireceğimizi. Sıra bana geldi. Elimle donun üstünü az sıyırdım, bilmiyoz ya: "Komutanım aşağısını da göstereyim mi" [dedim]. Ulan demez olaydım! "Sen kime gösteriyon takımı ulan bursalı" deyip gülmekten yerlere yatıyor.

Ben kırıkkale kasaturanın tadına o zaman baktım. Her neyse sopayı yedik ama takım çavuşu da uyardı: bir asker[in] komutanına o şekilde hitap edemiyeceğini o da anladı, sonra kolunu omzuma koyarak ulan bursalı dedi ve gitti.

YALNIZ ŞUNU SÖYLEYEYİM HER TÜRK ASKER DOĞAR ŞU ANDA 46 YAŞINDAYIM GENE ÇAĞIRSINLAR KOŞA KOŞA GİDERİM NE MUTLU TÜRK`ÜM DİYENE.

İsimsiz. Asker anıları sitesinden: www.askeranilari.com

Başımızdaki Eksik

2005 yılı mayıs ayından önce Çanakkale Gelibolu Yıldırım Kışlası muhabere bölüğünde bir kıdemli başçavuş tarafından darp edilen bi arkadaşım tabiri caizse bülbül gibi şakırdı ama darp edildiği andan itibaren kekeme oldu. Sonrasında ise [başçavuş] yalvarmaya başladı çocuğun ailesine şikayetçi olmayın diye. Çocuğa sadece hava değişimi verildi. Sonrasında ne oldu ben de bilmiyorum. Ben terhis olmuştum.

Lütfen sayın paşam vatan evlatlarına biraz daha sağ duyulu davranılsın. Tamam azarlanır, bağrılır, çağrılır, dayak yer ama bu kadarı da fazla.

ALLAH ASKERİMİZİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN

(Bir internet forumundan alıntı)

Soğuk Rüzgarlar

Başbuğ'a dayak sitemi

Halkla sohbet eden Başbuğ'a bir vatandaş tarafından askerde maruz kaldığı dayak olayını anlatması, bir anda soğuk rüzgarlar esmesine neden oldu. Vatandaş Lüleburgaz'da askerliğini yaptığını, teskeresine 15 gün kala bir astsubay tarafından kafasına aldığı darbe yüzünden 10 yıldır psikolojik tedavi gördüğünü anlattı. Başbuğ, yanındaki subaylara vatandaşla ilgilenilmesi talimatını verip vatandaşlarla sohbet etmeye devam etti.

12 Kasım 2008, İhlas Haber Ajansı