Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Askerliğin Farklı Evreleri

Kırklareli Pınarhisar'da 2008 yılında askerliğimi bitirdim. Aslanın kuzuya boğdurulduğu, envai çeşit küfürün dolaştığı bir yer. Sivil hayatta ağzıma küfür almazken askerden alışkanlık olarak "a. koyayım" sözü dilimde kaldı.

Askerliğin günlere göre değişen hali:

460-330 (ilk zamanlar): Burası neresi lan, insan mı yaşar burda?
330-240: Alt devre hayali ve acep izin kullansam mı?
240-180: Çömezleri beklerken
180-100: Olgunluk dönemi
100-30: Alt devre torun tombalağa afedersiniz sı.ma dönemi
30-0: Şafağın sıkıştırdığı bir zaman dilimi. Acaba bitecek mi? Biteceğine inanamadığınız, yataklara düştüğümüz, gece yatarken insanın kalbini sıkıştıran bir durum.
Şafak: Dışarı çıktğınızda "acaba bitti mi" sorusu eve gidene kadar aklınızdan çıkmayacak.

Ahmet Akçakoca, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı