Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Karşılama Komitesi

Teslim olduk. Bölüğe gelince 3-4 tane usta asker karşıladı. Genelde çavuş ve onbaşılardı. Önce yaşlarımızı sordular. Yaşımın 32 olduğu öğrenince "ihtiyar sen geç bakalım kenara" diyerek beni ayırdılar. Diğerlerine sırayla karşılarına geçmelerini emrettiler. Her geçen hakkında "bu maymuna benziyor, lan şu da eşşeğe benziyor.. belli ki anası eşeklerle sikişmiş.." gibi yorumlar yapıyorlardı. Bir taraftan sürekli sigara içiyorlar ve bitince izmariti karşısına aldıkları aceminin yüzüne doğru atıyorlardı.

Yorulunca yemek söylediler. Bitince kalan yemek artıklarını yere dökerek sürün emri verdiler. Yaklaşık 15 dakika kadar benimle birlikte gelen arkadaşlar üzerlerinde sivil elbiseleri olduğu halde küçük odada süründüler. Kalktıktan sonra artık başka bir oyun bulmuşlardı. Ellerinde boş pet şişeyi havaya atıyor ve acemilerden birine yakalamasını emrediyorlardı. Pet şişe tavana çarptıktan sonra yön değiştirdiği için tutması neredeyse imkansızdı. Tutamayana da sırayla tekme atıyorlardı.

rumuz kontra, Ekşisözlük'ten alıntı

Devrecilik

Bugün kilo alma yakınması ile başvuran bir hastaya risk faktörlerini değerlendirmek amacıyla sigara içip içmediğini sordum.
"Askerlikte içtim, sonra bıraktım" dedi
"Askerde neden başladınız" diye sordum
"Askerliğim biraz sıkıntılıydı. Bir sınır karakolundaydım, bizim karakolda devrecilik vardı" dedi
"Devrecilik nedir?" dedim
"Senden üst devreler hiç bir iş yapmıyorlar, yapmadıkları gibi bir de eziyet ediyorlar. Bütün temizlik, bulaşık, nöbetler sende." dedi

"Komutana neden şikayet etmediniz?" diye sordum
"Komutan da onları tutuyordu. Hatta bize ilk geldiğimiz gün şaka yaptılar. Komutanla üst devreler üniformalarını değiştirmişler. Bize bir yandan kol gibi su akan havuzdaki suyu saatlerce kaşıkla boşalttırdılar.

Barfiks çektirdiler, yerlerde süründürdüler. Bayrak direğindeki bayrağın yönü rüzgardan ötürü hep yurt dışına bakıyordu, ikidebir direğe tırmandırtıp bayrağın yönünü çevirtiyorlardı. Rüzgar estikçe yine dönüyordu, böyle bir sürü mantıksız eziyet işte..." dedi.

http://benbugunbunuogrendim.blogspot.com sitesinden alıntı

Zİyaretçİ Sayısı