Benim paylaşacak bir hikayem yok maalesef. Sadece bir ricam olacak. Burda yazılanları okumak o kadar acı ki, inanın şu an bunu ağlayarak yazıyorum. Lütfen ama lütfen size zulüm eden üstlerinizin, komutanlarınızın isimlerini açıkca bildiriniz. O kişilere ithamlarınızı direkt iletinki karşılığında birşeyler yapılabilsin, ilerde evlatlarınız için birşeyler değişebilsin. Yazılanlara bir dikkat edin lütfen 1980lerde de aynı sorunlar yaşanıyor 2010'da da. 30 yıl içerisinde İnternet keşfedildi, Mars'a gidildi ama askerlikte hiç birşey değişmedi. Bunun nedeni ise bizim susmamız. Biz korktukça o insanlar güçleniyor.
Gerçekten de işini yapan dürüst insanlarda var lütfen o kişileri ifşa ederek o dürüst insanlara bir şans verin. Artık askerlik bitti, o acı dolu günleriniz geri gelmeyecek. Ama bugün bir adım atmazsanız malesef elin çocuğu sırt çantasıyla özgürce Avrupa'yı gezerken bizim çocuklarımız işkenceye zulme maruz kalacak. Bunu lütfen unutmayın.
Ve son olarak şunuda bilmenizi istiyorum, aynı sizler gibi zulme uğrayan bir yakınım başına gelenlerin peşini bırakmadı ve ona zulmeden komutanın hem rütbesi indirildi hem de 6 ay hapis cezası aldı. Elbetteki bu gerçekler arkadaşımın başına gelenleri telafi etmedi ama rutbesi indirilen şahısın artık "komutan" sıfatıyla askerliği cehenneme çeviremeyeceğide bir gerçek. Eğer 23 yaşında bir çocuk bunu yapabiliyorsa üşenmeden çekinmeden sadece avukatına vekil vererek, eminim sizde yapabilirsiniz.
Lütfen sessiz kalmayın! Olayları anlatmamız yetmez, kişileri ifşa etmeli ve bu sistemi kökünden değiştirmeyi hedeflemeliyiz. Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır demiş Mevlana, el ele verip seller yaratalım!
----------------------
Sitenizi görünce demek ki memlekette bir şeyler değişiyor diye düşünmeye başladım. 28 Şubat zamanında sivillere olan baskıdan dolayı yurt dışında yaşayan (daha doğrusu biraz da kaçmak zorunda kalan) biriyim. Televizyondaki haberlerden artık bıkmıştım ve ailemde huzur kalmamıştı. Yakın dediğim arkadaşlarım bile eşimin başı örtülü olduğunu duyunca kafasını çevirir olmuştu. Çok detaylı yazamıyorum, başım derde girsin istemiyorum, ileride ne olacağını kimse bilmez; beni geç, çoluk çocuğuma bir şey olmasın.
Kısaca anlatayım: Üniversite mezunuyum. Biri mühendislikte, diğeri iş yönetiminde iki doktoram var. Milyonlarca dolarlık projeler yönettim. Vatana millete hizmet etmeyi düşünürken, kader bizi buralara attı. Ülkemi çok seviyorum ve özlüyorum ama dönme konusunda çok tedirginim. Çocuklarımın baskı altında, tamamen fos olan bir ideoloji ile beslenmelerini istemiyorum. Hür ve sorgulayıcı insanlar olarak büyümelerini istiyorum. Türkiye'de askerlik devletin resmi ideolojisinin bir uzantısıdır. Yirmi yaşında bir genci alırsınız, onu her türlü aşağılama ile iki sene ezersiniz, alın size ideal vatandaş: Sormayan, sorgulayaman, her denilene emir diye itaat eden askerler. Al istediğin gibi, tepe tepe kullan.
------------------
Askerlikle ilgili yazılan bir çok şey doğru. Askerlere hizmetçilik yaptırılmasına, dayağa, küfüre karşı olmamak ne mümkün. Ancak olayın bir de subay-astsubaylar boyutu var. Bu insanların bir çoğu dürüst, namuslu ve görevini zorluklar altında yapmaya çalışan insanlar.
Askerlik zannedildiği gibi kolay ve basit bir şey değil arkadaşlar. Bir erin bilmesi gereken eğitim konularının bir çoğunu subay-astsubaylar dahi bilmez. Bu askerlik sistemiyle işlerin yürümesine imkan yok.
Burada yazan asker arkadaşlar, kendi işlerine geldiği gibi anlatmışlar yaşadıklarını. Oysa hepimiz biliyoruz ki silahlı kuvvetlerde meydana gelen kaza ve vukuatların %99,9'unun sebebi erbaş erlerdir. Mıntıkayı kirleten de yine askerlerdir. Hangi meslek vardır ki insanlara zorla bir şeyler yaptırmaya çalışıyorsun? Askerler kendilerinden istenen şeyleri yapmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kimse kimseyi kandırmasın herkes işten kaçmaya çalışıyor. Adam sabahleyin sakal tıraşı olmuyor. Yatağını, dolabını düzeltmiyor. Yediğinin içtiğinin çöpünü yerlere atıyor. Ondan sonra da mıntıka yaptık diyor. Hangi işyerinde işten kaçan adamın peşinden koşarlar. Sivilde aynı hareketleri yapsın tekmeyi yer. Ama askerde her fırsatta kaçmaya çalışır.
Ha bu anlattıklarım bizim dürüst askerler. Psikopatlardan, kapkaççılardan, uyuşturucu bağımlılarından, jiletçilerden söz etmiyorum. Efendi şekilde askerliğini yapanlar bu durumda.
Eleştiri yaparken sistemin çarpıklığına da dikkat etmek gerekir. Bu askerlik sistemi yürümüyor. Subay-astsubaylar da artık askerlerin kıçını toplamak, yediği haltları düzeltmek istemiyor. Biz de askerlik yapmak istiyoruz. Erbaş erlerin yediği haltları düzeltmekten eğitime zaman kalmıyor. Artı, askerlerin çoğu da bir sosyal tesise kapağı atıp eğitim alanının soğuğundan, sıcağından, yoruculuğundan kaçmak istiyorlar. Hakkıyla eğitim yapıldığında bundan en çok şikayet edenler erbaş ve erlerdir.
Hem doğru düzgün eğitim yapma, hem kendi öz bakımını bile aksat, hem de hizmet ettik, çöp topladık, bize hakaret ettiler diye şikayet et. Askerlik yan gelip yatma yeri değildir. Subaylığa astsubaylığa çok özenenler, bunların bir eli yağda öbür eli balda diye düşünen arkadaşlar ileride çocuklarını askeri okullara versinler de biraz da onlar faydalansınlar.
------------------
Ya siz ne güzel birşey yapıyorsunuz böyle.inanın abartmıyor ve bütün samimiyetimle söylüyorum ki sizin yaptığınız şey müthiş bir ıslah hareketi.ister farkında olun ister olmayın büyük bir ıslah ve iyilik sürecini başlatmış bulunuyorsunuz.yaptığınız büyük birşey.Bu site ile tüm pislikler-tabbi ki iyilikler de-ortaya dökülüyor ve askeri bir ıslah hareketi başlamış oluyor.Bu ergenekon ya da darbecileri etkisiz hale getirmek kadar önemli birşey.bunları okuyan bizler müthiş rahatsız olurken askerin kendisinin rahatsız olmaması ve kendini ıslah etmemesi düşünülemez.Umuyorum bu hareket ülkemizdeki militarist yapı ve korkunun yıkılması ve gerçek bir demokrat toplum olmamız doğrultusunda bir milat olacak ve gelecek kuşaklarımızın özgürleşmesi yönünde bize ışık olacaktır.size ve tüm emeği geçenlere minnettarlığımı iletiyorum..
------------------
Türkiyede Askerlik yapılmıyor.postacı,şöfor. boyacı,cayçı, berber,aşçı,garson ve benzeri şekillerde subaylara ve subay yakınlarına kölelik yapılıyor. son zamanlardaki bedelli ve diğer askerlik tartışmalarına,bu kölelik düzeninin sona ermesinden endişe edenler muhalif kanatta yer aılyotrlar. postacı,şöfor. boyacı,cayçı, berber,aşçı,garsonluğun askerlik ile ne alakası var. Üstelik bu köleler okumuş, kültür seviyesi yüksek kişilerden seçiliyor. ben 16 ay askerlik yaptım. Bu gün 52 yaşındayım. Hala askerde yaşadıklarım rüyalarıma giriyor. Askere ve mecburi askerliğe karşı değilim. Ama askere alınan gençlerimizin onuru ,kişiliği ayaklar altına alınmadan gerçekten askerlik yaptırılsın. Türkiye gündeminde söz sahibi olanlar, onursuzlaştırılan, kişiliksizleştirilen bir toplumdan ne beklenebilir. Bu konu neden tartışılmaz???.
-------------
Ben bunları sadece okumakla yetinen ve ancak kırgınlığınızı nefretinizi paylaşmakla yetinebilen üniversite öğrencisi bir kızım. sevdiğim çocuk askerde ve inanın içim yanıyor. şu an şırnakta uzun dönem görevini yapıyor. böyle saygısızlık olmaz ya vatan için hizmet yapmaya gidenlere bu şekilde eziyet ediliyorsa, o eziyet edenlerin burnu yerden kalkmaz öbür dünyada kardeşlerim... keşke çok yetkili biri olsam... çok yetkili olsam da bütün askriyeleri sil baştan değiştirsem.tabi ki mümkün değil.. sizin için dua etmekten başka elimden hiç bişey gelmiyor. umarım o rahatlık düşkünü komutanlar ve diğer görevlilerin hepsi öbür dünyada katbekat bunu bedelini öderler.. ben hiç birini yaşamamış ve yaşamayacak olmama rağmen onların hiç birine hakkımı helal etmiyorum... sevdiğim çocuğun anlattıkları burdakilerden farklı değil. yazıklar olsun o gençlerin çektiği eziyetleri vatani görev diye adlandıranlara!! sadece tipini beğenmediği için nöbetlerini en gıcık saatlere alanlara yazıklar olsun.. yağmur dolu şeklinde yağıyorken sadece üzerlerinde gömlek kalacak şekilde (afedersiniz) it gibi titreterek idman yaptıranlara yazıklar olsun.. hepsi insan onların.. inşallah onu yaptıran herkes çocuklarından bulur.. ve umarım çok yetkili insanlardan biri olurum bende ve hepsine gösteririm...
--------------
siz saltanat görmemişsiniz
ben askerliğimi gölcük donanmada yaptım 2006 da kısa dönem olarak, donanma askerleri size hizmetcilik nasıl olur bi anlatmaya başlarsa görürsünüz saltanatın dariskası orada bu ülkede terör 1nci sırada askeriye 2 nci sırada bu ikisi biterse inanın türkiyeyi kimse tutamaz
Eskiden hiç kimse korkudan askerlik asker dendigi zaman zık kesilir sesini bile çıkaramazdı. Tabi nelerle karşılaştı insanlar neler gördü neler yaşadı özellikle emir erleri... insanların bunları konuşması yaşanan insanlığa sığmayacak olayların bir daha olmaması yaşanmaması adına anlatılmasını ben şahsım adına doğru buluyorum Askerlikte bir kural varderler üst her zaman haklıdır.iki astın haklı olduğu durumlardada birinci kural geçerlidir mantalitesi YOK olmalı mazlumlar zarar görmemeli Birilerin maçası paşa torununa paşa çocuguna bir iş dahi yaptıramıyorsa savunmasız garibanada bir şey yapamamalı.
daha yazacak neler var neler eminim herbireyin askerlik ile ilğili yaşadıkları gördükleri durumları anlatmaya ne zaman ne net yeter diye düşünüyorum.HAKSIZLIKLARA ZULÜMLERE HAYIR DİYORUM.
---------------------
valla arkadaşlar silahlı kuvvetlerde yaklaşık 10 yıllık görevliyim subay zevatnın elinde iç hizmet ve askeri ceza gibi büyük bir koz vaar ne yazıkki memleket imkanları babalarının evi gibi kullanıyorlar kendilerinden ast olanlar onlara göre insan değil malesef
--------------------
Ah..... Ah......Canım ülkemin güzel insanları.Nihayet gerçekler ortaya dökülüyor.Evlatlarını vatanı savunsun diye askere gönderen anne babalar aslında evlatlarını uşaklık yapsın diye gönderiyorlar.Ben asteğmen olarak yaptım ve erlerin orda maruz kaldıkları o muameleyi gördükçe hep içim yandı.
--------------------
arkadaşlar yorumların çoğunu okudum ben askerliğimi siirt eruh yokuşluda yaptım ve gerçekten askerin tam görev yapabilceği yer yani adam gibi adam askerlğimi yaptım diye bilirim ben kürdüm ama şu yaptığınız yorumlara bakıyorumda gerçekten türki cumhuriyetine yakışmayacak yorumlar üzüldüm şahsen ama askerdeki herşeyinde dışarıda anlatılmaması gerektiğini düşünüyorum askerliltir sonucta tamam illaki istenmeyen şeylerde oluyo iyi kötü komutanlarda oluuyo ama gerçekten askerliğini adam gibi yapana bunların hiç biri kimsenin başına gelmez ..
------------------
Siteye tesadüfen rastladım.Eski bir asker olduğum için ilgimi çekti.Yazılanları okudum.Uzun yıllar emek vermiş biri olarak hak veriyorum yazılanlara.
Eksiği vardır fazlası yoktur.Şunun farkındayım bu hatalar kurumun değil şahıslarındır.Yetersiz ve kompleksli insanlara mutlak itaat adı altında aşırı YETKİ verirseniz,o komutanlar herşeyi yapabiliyor askerde kötü niyetli olarak.Bunun yanında her türlü itaate ve saygıya değer komutanlarada teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Bir teklif le sonlandırmak istiyorum yazımı.Doğudaki karakollların sorumluluğu yüksek rütbeli subaylara verilmeli.Orada ki düşük rütbeli subaylar bir takım tedbirleri eksik görebilirler veya tam görseler dahi komutanlara bunu izah edemeyebilirler.
----------------------
yazılan hikayeleri kanım donarak okudum.kendimi başka bir ordunun subayı gibi hissettim.şu an yüzbaşı rütbesinde olan,yaklaşık yedi yıl boyunca takım ve bölük komutanlığı yapmış olan bir subayım.burada anlatılan hikayelerin büyük çoğunluğunun spesifik yaşanan olaylar ve bir kısmının da abartı olduğu kanaatindeyim.oruç tutan askerler için gece sahur yemeği çıkaran,iftar saatinde oruç tutanlar için yemek saatini değiştirerek günlük mesai çizelgesini değiştiren başka bir ülkenin ordusu mu?askerlerle bire bir muhatap olan gerektiğinde ailesi ile iletişime geçen,parası olmadığında harçlık veren,operasyonlarda birbirlerine canlarını emanet eden,birlikte ağlayıp birlikte gülen;bizlere sürekli 'askerler sizlere emanet.küfür ve dayak kesinlikle yasaktır.bu tür davranışlarda bulunanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır' diyen ve bu tür olayların meydana gelmesi durumunda rütbeli personeli mahkemelere veren komutanlar yunan ordusunun komutanları mıdır?ayrıca bütün iyi niyetli davranışlara rağmen insanlıktan nasibini almamış,ailesinden terbiye almamış ya da alamamış koskoca adamların birliklerini ve komutanlarını ne kadar zor durumda bıraktıklarını üç beş tane çapulcunun yüzünden o birliğin moral ve motivasyonunun bozulduğunu;komutanların da sonuç olarak bir insan evladı oldukları ve sabırlarının da bir sınırının olcağı bilin miyor mu?yüzbinlerce askerlik hizmetini yerine getiren vatandaşlardan üç beş tanesinin kişisel hatalardan dolayı buraya yazdıkları hikayelerin sanki sürekli yaşanıyormuş gibi anlatılması,bu hususlaarın empoze edilmesi hangi vicdana sığar.soruyorum sizlere bir Yüzbaşı rütbesinde subay olarak.nasıl olur da münferit yaşanan olayları genelleyip tsk'nın tamamına maledersiniz?
-------------------
ben diyarbakır licede 1979/2 tertip yaptım benim pek bir hikayem yok nasıl anlatımki ama gördüklerim o kdar çokki kısaca özetlim komutan kılığındaki dinsiz subayların gözünde bir köpek daha değerli ama ana kuzusu askerler asla değerli değil hala nasıl bu düzen devam ediyo anlamıyorum yıklıması lazım artık bu düzxenin
-------------------
Türkiyedeki askerlik sistemi 20 ayşına gelmiş tüm erkekleri başarısız, korkak, çekingen bir yapıya sürüklüyor. Askerlik gençliğimizi törpülüyor, vasatlaştırıyor. Acık zeki olanlarımı da orada saçma sapan işlerle mahvediliyor. Askerlik hapis yatmak gibi bir hal alıyor. Rütbelilerde o kadar boş ki burada anlatmak hafif kalır.
-----------------------
buraya kimler yazar? askerde vukuatlı olan laf söz dinlemeyen arsız hırsız düzenmaz vb. kişiler insanlıklıktan nasibini almamış ülkesini sevmeyen adamsendeci nemalazımcı baş kaldıran isyankar mikroplar yazar. bazılarıda bunları okur dedikodu yapar... Asker (er-erbaş) bir yaratıktır...28 yıldır anlayamadım...
---------------------
Sizleri tabuları yıkarak böyle bir site oluşturduğunuz için tebrik ederim.
İş hamasete gelince "asker milletiz", "her Türk asker doğar" gibi sloganlar ve argümanlar kullanılıyor. Diğer taraftan kimse ne kendisinin ne de çocuklarının, yakınlarının bila bedel hizmetçi gibi askerlik yapmasına itiraz etmiyor. Hatta bir şekilde hizmet sektöründe askerlik görevini ifa etmeyi (!) marifetli bir ayrıcalık sayıyoruz.
Askerlik yaptığım 1986-87 döneminde her gün Genelkurmay Karagahı' nda onlarca (kesin sayıların hiçbir zaman öğrenemedim) beyaz renkli Renault Toros ve Ford Taunus marka aracın her gün 15 Litre benzin alarak sivil giyimli asker şoförler tarafından general eşlerini almak üzere karagahtan ayrıldıklarına şahit oluyordum. Kimse hizmetten (!) şikayetçi değil, alan memnun, satan da.
Asker milletimin evlatları tarafından bu hizmet (!) halen veriliyor mu? Bilmiyorum doğrusu..: Fakat benzer hizmetlerin (!) verildiği artık aşikar.
Eğer söz konusu olan bu milletin, vatanın ve devletin güvenliği ise bunlara bir son verillmeli değil midir? Bunları yazarken asla göz bebeğimiz ve peygamber ocağı olan orduyu yıpratmak değil, olumsuzluklardan arındırılarak gönüllerde yüceltilmesini arzuluyorum.
Zekai GÖNÜL / Türkiye
-----------------------
Okuduğum hatıralarda çoğunlukla subay ve astsubayların çektirmeleri var ama askerde esas acı veren "erin ere" yaptığıdır. Ben askerde "devleti" ve biraz yetki eline geçtiğinde neler yapabileceğini gördüğüm "vatandaşı" tanıdım. Böyle vatandaşa böyle devlet. Ya da böyle devlete böyle vatandaş...
Recep Bayram
----------------------
siz saltanat görmemişsiniz
ben askerliğimi gölcük donanmada yaptım 2006 da kısa dönem olarak, donanma askerleri size hizmetcilik nasıl olur bi anlatmaya başlarsa görürsünüz saltanatın dariskası orada bu ülkede terör 1nci sırada askeriye 2 nci sırada bu ikisi biterse inanın türkiyeyi kimse tutamaz
Eskiden hiç kimse korkudan askerlik asker dendigi zaman zık kesilir sesini bile çıkaramazdı. Tabi nelerle karşılaştı insanlar neler gördü neler yaşadı özellikle emir erleri birde TEKİRDAĞ İL JANDARMA KOMUTANLIĞINDA KADİR BARIŞ diye bir zat vardı internette bir çok hakkında olaylar okudum doğru yada gerçek ama insanların bunları konuşması yaşanan insanlığa sığmayacak olayların bir daha olmaması yaşanmaması adına anlatılmasını ben şahsım adına doğru buluyorum Askerlikte bir kural varderler üst her zaman haklıdır.iki astın haklı olduğu durumlardada birinci kural geçerlidir mantalitesi YOK olmalı mazlumlar zarar görmemeli Birilerin maçası paşa torununa paşa çocuguna bir iş dahi yaptıramıyorsa savunmasız garibanada bir şey yapamamalı.
daha yazacak neler var neler eminim herbireyin askerlik ile ilğili yaşadıkları gördükleri durumları anlatmaya ne zaman ne net yeter diye düşünüyorum.HAKSIZLIKLARA ZULÜMLERE HAYIR DİYORUM.
--------------------------
1998-2000 yılları arasında askerlik yaptım. Zor anlar oldu, üzücü anlar oldu, keyifsiz anlar oldu, askerlik bu. Bir savaş anında zaten pek hoş şeyler de olmaz, neyse. Karşılaştığım olumsuz durumların bazılarında direk tepkimi koyabildim, ne pahasına olursa olsun. Şükür başıma kötü şeyler gelmedi, üstelik takdirle terhis oldum. Askerlik insana çok şey katabiliyor, her kurumda olumsuzluklar yaşanıyor, doğaldır. Keşke hiç savaş olmasa askerlik de olmasa, ama yanıbaşımızda olanları gördükçe (Irak, Afganistan vs) işte insanın doğası vahşi yaratık diyoruz. Bu sitede yazı yazanları biraz delikanlı olmaya davet ediyorum, yüreğin olsaymış da askerliğin zamanında tepkini koyabilseymişsin. Kimseyi temsil etmiyorum sadece kendi fikirlerimdir, bu yazı yayınlanmazsa sitenin maksatlı kişiler tarafından üretildiğinden emin olacağım. Yayınlanırsa bile yine şüphelerim devam edecek.
------------------------
331 Kısa Dönem.
Askerliği Kısa dönem yapmama rağmen orada yaşadılarım veya yaşattıkları hafife alınacak cinsten değil. Askerlik eskiden peygamber ocağıydı büyüklerimiz o şekilde bize öğrettiler ama bilmiyorlardım ki onlarında zamanlarında ki gibi değildir askerlik. Şimdi tambir it yuvası gibi. İnsanda vatan sevgisi bırakmıyorlar neredeyse içlerinde istisnalar vardır elbette ama bana denk gelmediler. O kadar yıl okuduk o kadar yıl devlete hizmet ettim ama askere gidince bir it subayın karısına hizmet etmek bana çok koydu. İtler eğlenecek devletin her imkanını kullanacaklar asker temizleyecek annelerde oğlum vatan nöbetinde bilecekler.... ! Adaletine sığındığım mevlam elbette bunların hesabını soracaktır birgün.
------------------------
yalan yaziyorlar.orduevlerinde çalişanlar oralara gelmek için kaç takla atip kaç torpil ariyorlar.
karakollara gelince devletin ekonomik gücü bu kadar memlekette sanki sadece karakol binalarimi kötü subayin rütbelinin suçu nedir.buraya yazi yazarken ekmek yediğiniz yere ihanet etmeyin.
-----------------------
Bu sitede yazılan yazıları okuyunca açıkcası ne yapılmak istendiğini açıkça daha iyi anladım.bu milletin bu kadar yıl ayakta kalmasının sebebi bu kadar devlet kurmasının sebebi bence asker bir millet olmasıdır.katılırsınız veya katılmazsınız saygı duyarım ama etrafınıza bakarsanız daha iii anlarsınız bakın profosyenel ordulara abd naptı ırakta vietnamda ...... bide bakın israil bayanlar bile askerlik yapıyo mecburi 3 arap devletini tek basına maglup etti bu olayın bi boyutu.
arkadaşların çogu kötü muameleden bahsetmiş unutmayın ki bu ordu bu milletin içinden çıkıyo her meslek grubunda oldugu gibi bizim içimizde de bulundugu rütbeleri hak etmeyenler olabilir size binlerce örnek verebilirim istediğiniz meslek grubuyla ilgili eleştiri yaparken lütfen kişilere baglı olayları tüm gruba maletmeyelim.
askerlikte cezalar genel olarak (önemli bir suç teşkil etmiyorsa) toplu olarak verilir bunda ki amaçta bu çatı altında sadece kendinden sorumlu degil tüm arkadaşlarından da sorumlu oldugun bilinci oluşturmaktır.
hep ceza veren hakkında yorum yapılmış bela okunmuş peki bu suçu işleyenin hiç mi kabahati yok defalarca ikaz etmene her saat devriye dolaşmana aldırmadan sınırda nöbette uyuyan erin müteakip kereler sıralı komutanlarınca ikaz edilmesine ragmen tüfegini arkadaşına cevirip saka yapanın hiç mi sucu yok .....
bizim toplumumuzda çocuklugumuzdan beri en azından benim hayatımda öle idi birşeyin yanlış oldugunu veya bir hareketimin yanlış oldugunu evde annemden babamdan okulda ögeretmenimden mahallede büyüklerimden ya yediğim tokatla yada yediğim azarla ögrendim ben.buna alışmış bi insanı yanlış yaptıgına nasıl ikna edebilirsiniz ?
su anda hayli gündemde olan garson caycı berber yazıcı olayı var şimdi bu konuyla ilgili bu sitede yorum yapan arkadaşlarım çoğu zamanında böyle sabit bi görevde kalmak için kimleri aralara soktu acaba ben isterim ki bakanında oglu gelsin fabrikatöründe oglu gelsin milletvekilininde oglu gelsin santçınında oglu gelsin sınırda askerlik yapsın ama onlar gönderir mi yoksa araya tanıdık mı sokulur yorumu size ait
son olarakta burda yazılan herşeyin dogru olduguna inanmıyorum unutmayın ordunuz kadar güçlüsünüzdür ordunuzu yıkarsanız nifak tohumları ekerek bilinki devletiniz de yıkılır çünkü sizi koruyacak kimse kalmayacaktır
YZB.Erhan BÜTÜN
-----------------------
2001'de Sarıkamış 57. Komando Tabur Komutanlığı'nda askerlik yaptım.
Gecekondu gibi karakollarda sefalet içinde vatanı savunmaya çalışan ve bu şartlarda bile elinden geleni yapan, şehit olan karnı doymayan ve bütün bunları yaparken de insan muamelesi göremeyen bir askerdir Türk askeri.yazık tsk nın parası mı yok?askerlere mezar olmasıyla bilinen o karakollar gecekondu yerine kale gibi yapılsaydı,o tarihi geçmiş silahlar yerine son teknoloji silahlar olsaydı bugün kaç çocuk babasıyla,kaç eş kocasıyla,elleri öpülesi kaç ana kaç baba evladıyla birlikte olacaktı?sorumlu tsk dır.askerin içinde değişmesi gereken cok şey var.anlatmakla bitmez.öbür yandan eline el bombası vererek askerlerin ölmesine neden olan subaya verilen cezaya bak.yazıklar olsun.askeri kendi evladı gibi gören komutanlarda var tabi.allah onlardan razı olsun.siteyi yapanlara da tşk ler.
mehmet..
--------------------
Askerlikten yakınanların çeşitli yazılarını okudum. Öncelikle şunu söylemek lazım ki askerlikte adalet kesinlikle yok! Kısa dönem asker ile normal asker arasındaki hele bedelli arasındaki adaletsizlik çok büyük sıkıntı sebebidir. tek tip askerliği destekliyorum.
2. Türkiye'nin insan kalitesi düştüğü için günümüzde askerlerin seviyesi de yerlerde sürünüyor. Sadece bilgi açısından değil davranış ve ahlak açısından da aynı durum geçerli.
3. Askerler arasında yapılan devrecilik ve alt devrelere baskılar komutan sorumluluğudur ve en büyük disiplinsizlik nedenlerinden biridir.
4. Eskiden bir padişah vardı, şimdi tüm paşalar padişah olmuş.
5. Sözleşmeli subay, uzman, astsubay alımları silahlı kuvvetleri amaçlarından uzaklaştırmıştır. Savaş sanatı konusunda bilgisiz ve beceriksiz kişiler bünyede yalakalıkla yer edinmeye başlamışlardır. Ki bu orta kademeyi de sarmıştır.
6. Üst rütbedekiler hakları, bilgi ve becerileri ile rütbelerine gelmemiş, yalakalık ve çeşitli kişilerin himayesinde yer edinmişlerdir.
7. Paşalar sonsuz yetkileri ile daha da yükselebilmek için devletin parasını aşırı bir şekilde israf etmekte, kendi kişisel çıkarları veya aptallıkları için harcamakta, israf etmektedir.
8. Sisteme uymayan alt kademeler çok ağır şekilde ve sistemli olarak yıpratılmakta, işkence görmekte ve sitemin dışına atılmak için çaba gösterilmektedir.
9. Askeri Mahkemeler paşaların emirlerini yerine getirmekten başka hiç bir şey yapmamaktadır.
10. Rütbeli personelin cinsel ve aile hayatlarına zerre kadar saygı duyulmamaktadır. Subay, astsubay eşlerinin eğlencelerde oynatıldığı, şarkı söyletildiği bir gerçektir ve bunlar sosyalleşme adına yapılmaktadır.
11. Rütbeli personelin aldığı maaş yaptığı işe karşılık çok düşüktür. örn: erbakan zamanında bir teğmen polis memurunun 2 katı, öğretmenin 3 katı maaş alırken bugün 3 ay çalışmayan, yarım gün çalışan ve bir gün ek ders yapan öğretmen teğmenden fazla maaş alıyor. polis ve komser teğmenin maaşını katlamak üzere!
12. KK Denetleme heyeti sistemin bozulmasının en büyük nedeni! Tüm komutanlar astlarını denetlemekle sorumluyken şimdi sadece herşey denetleme heyetinin denetlemesine yöneltilmiş durumda. bu denetleme ise sadece aldatma ve gösterişten ibaret! Sonuçta Sarıkamış felaketi yakındır!
13. yalan askerliğin temeli olmuş durumda. Herkes birbirini kandırıyor!
14. Askerler birliğe yeni katıldığında seçmelere tabi tutulur. İkiyüzlülüğe bakın ki posta, orduevi, karargah, kantine seçilebilmek,yazıcı olabilmek için afedersiniz bi taraflarını yırtar, araya torpil bile koyarlar! Şimdi bu sitede yakındıklarını görünce gülüyorum sadece.
15. Askerlerin yerleri vs için torpil işler! bırakın askerleri torpilli rütbeliler bile sözde kanuni olarak kayırılır. Ankara'da 10-15 yıl geçiren de vardır, köylerden 10-15 yıldır çıkmayan, çıkamayan da!
-------------------------
Askerlik bir insanın tam kişiliğini kazanmaya başladığı bir dönemde kişiliğini yok etmek ezmek mahfetmek olarak tanımlanabilir. Asker beynini kullanmaz sorgulamaz sadece emirlere itaat eder. O kadar aptaldır ki devlet kendisinden sigorta parasını istediğinde (sonradan buna sağlık primi de eklendi) neden istediklerini sorgulamaz. Nitekim sağlık primi de eklendiği zaman Türkiye'den çıt çıkmadı. Ama muvazzaf olursan "çok yıpratıcı bir iş yaptığın" için erken emekli ederler. Askerlik vatan için canını feda etmektir ama bunun için bazıları çok iyi para alırken zavallı erler yem olarak kullanılıp toprağın altına gönderilir. Unutmayın ki asker ancak ölünce değer görür.
------------------------
Askerlik yıllarım 1978-1980. Dört ayı Bornova'da, onaltı ayı Polatlı'da.
İlk olarak şunu söyleyeceğim. Askerlikte kotuleri anlatirken iyi olanlarida anlatin bir komutana cay goturmek yemek tasimaktan ote en dikkat edilmesi gereken egitim almamis ya da cok az egitim almis tufek tutmayi bile bilmeyen erlerin sinirda teristlerin onune gonderilmesinin onunu kesmek oldugunu anilarinizda anlatın. Ayrica savasmak her gencin yapabilecigi bir sanat degil. Herkesi ayni katagoride goren bir zihniyeti degistirmek icin anilarinizi anlatin. Basariyi yakalamak icin yetekli insanlari yetenekleri olan branşlarda kullanilmasi gerektigini elektrik muhendisine tv ac kapa yaptirilmayacagini anlatin. Her insan deger gordugu yerde basarilidir. Bu vatan bizim sonuna kadar sahip cikin yanlislari duzeltmek vazgecmekden iyidir.
-----------------------
Sevgili Erkekler,
Ben kadın olduğum için size askerlik hikayemi gönderemiyorum, fakat blogunuzu gördükten sonra yazmadan edemedim. Yaptığınız iş gerçekten takdire değer. Böyle bir konunun konuşuluyor olması bile büyük bir adım aslında. Biz kadınlar olarak, erkeklerin yaşadıkları travmaları belki yaşamadık ama, Türkiyeli bireyler olarak TSK'nın yaşattığı travmaları yaşadık ve yaşıyoruz. En büyük hayalim, bir gün herkesin topluca askere gitmeme kararı alması. Bütün bir dönem böyle bir karar alırsa, TSK bu konuda ne yapar çok da merak ediyorum. Bu noktaya gelebilmek de sizin şuanda yaptığınız şeyle çok bağlantılı. Burada konuşulan şeyler, mahrem şeyler, aslında birçok erkek tarafından, travma sürecinin kolay atlatılabilmesi için ya bastırılmış ya da 'olur askerde öyle şeyler' denerek normalleştirilmiş şeylerdir. Fakat asla normal değildir. Zaten en başta birisinin eline zorla silah vermek oldukça problematik. Ne zaman ki, biz bu konuları açık açık konuşabiliriz, ne zaman ki erkekler askerlik sürecini 'kahramanlık' senaryosu içinde değil, gerçekten olduğu gibi görmeye başlar o zaman belki benim hayalim gerçek olur. Bir dönemin tüm erkekleri askere gitmeyi reddeder ve kadınlar da bu süreçte çocuklarının, eşlerinin, babalarının, sevgililerinin, arkadaşlarının yanında durabilir. Ben blogunuzu görünce oldukça umutlandım. Bazı şeylerin değişmesi için oldukça büyük bir adım. Umarım önünüz kesilmez ve buradaki hikayeler bizlere ışık tutar.
Bir Kadın
-------------
Ben de 2004'te Burdur'da bedelli askerlik yaptim. Gördüklerim karsisinda askerin özenle kendi için olusturdugu imajın bir safsatadan ibaret oldugunu gördüm. Bölük komutani üsttegmen tam bir Ergenekon'cu tipti, askerlikten bahsettigini pek görmedim ama isi gücü siyasetti, sürekli hükümet aleyhine propaganda yapiyordu. Bir seferinde hizini alamadi, TSK'nin bütün kurumlarin üstünde ve TSK iç hizmet kanununun anayasanin üstünde oldugun söyleyiverdi. Bir defasinda gene bize nutuk atarken bir savas esnasinda sizi istedigimiz gibi kullaniriz, istersek sizi yem olarak bile kullaniriz demisti. Bizim bölüktekilerin yarisindan fazlasi kariyer sahibi üniversiteli insanlardi. O zihniyeti tanidiktan sonra Daglica, Aktütün gibi hadiselerdeki ihmaller zincirine hiç sasirmadim. Bir uzman çavus bir defasinda bizi karsisina alip çok agzibozuk bir üslupla Antalya'daki rus hayat kadinlarinin reklamini yapmisti. Anlasilan peygamber ocagindan geriye sadece adi kalmisti.
---------------
Hepimiz askerlik yaptık. Vatan borcumuz değil mi askerlik her ne kadar bu durumu kendi menfaatleri için kullananklar çıksada mecbur yapacağız yapmak zorundayız. Sen göya akıl vermeye çalışıyorsun ama yaptığın yanlış. Türk gençlerini askere gitmeye askerliği sevdirmeye çalışacağın yerde askerlikten soğutuyosun. Senin yerinde olmak isteyen ŞEHİT olmak isteyen ne kadar türk gençi var biliyormusun. Şuan yaşıyorsan umarım yaşıyorsundur evinde rahat huzurlu yaşayabiliyorsan sokağa çıktığınca yolun kesilmiyor serbestçe dolaşabiliyorsan hiç bir devletin esiri altında değilsen bunu bunu türk ordusuna borçlusun ! her ne kadar bu arkadaş askerlik hakkında saçma şeyler yazıyorsa inanmayın. Ömrümün en güzel yıllarını askerde geçireceksiniz. kusura bakmayın. ALLAH sürekli Türk ordusunun yanında olur inşallah
--------------
Bu milletin gençlerinin sorununu sizin gibi cesur,açıkça ve korkmadan anlatan bir yazar daha görmedim zorunlu askelik biz azerbeycan haricinde bölgedeki ve avrupadaki hiç bir ülkede yok bu konuda ben ve oğlum sizin görüşlerineze katılıyoruz ailece yazılarınızı merakla bekler olduk gerçektende bu kanayan yaraya değindiğiniz için teşşekürlerimi sunmayı borç bildim ben ki emekli albay evladıyım ki babam da boyle düşünür artık milletçe hep savaş varmış gibi 3.dünya ülkelerini andıran bu uygulamanın subay astsubay köleleği yapmaktansa bu gençleri pisikolojisini bozmadan hayata atılmasında yardımcı olsak daha iyi olucak çünkü bu ülkenin 20 gün eğitimle dağğda 15 ay nöbet tutacak teknikere değil 15 sene eğitimle ülkesini teknolojik çağa uygun çağdaş seviyeye getirecek genç ve psikolojisi sağlam insan evlatlarına ihtiyacı vardır tekrar tebrik ediyorum.
--------------
ingilizler irana esir düşen askerlerini kurtarmak için her yolu denedi. israil hamasın elindeki tek askeri için yıllardır mücadele ediyor. tüm dünya o tek askerden haberdar.. biz ise yukarıda anlatılanları yaşıyoruz.. bu ülkeyi bu ergenekonculardan temizlemek bu vatana yapılacak en büyük hizmettir.
--------------
müthiş bir solukta okudum lanet olsun bu duruma getirenlere
--------------
Bu Vatan Bu İnsan Hepsi Bizim... Biz kimiz? Biz biziz!
1958 yılında başlayan Askerlik Yaşamım 1998 yılında kadrosuzluktan emekli oluncaya kadar tam kırk yıl sürdü. Bu dönemde 27 Mayıs Devrimini, John Kennedy'nin katlini, 1963 ve devamında sürüp giden ve 1974'de kısmen sonuca bağlanan KIBRIS kriz, olaylarını ve harekâtlarını 12 Mart 1971'i 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 gibi tarihe damgasını vuran günleri yaşadım. Yaşarken zor geçtiğini sandığım anların hepsinin bende tatlı bir anı olarak kaldığını hissetmekteyim. Askerlik yaşamımda çokça karşılaştığım doğruların yanısıra bukalemun gibi olanlara da aradabir karşılaştım. Ama bu bukalemunlar, bir sepetteki bir takım çürük elmaların diğerlerini de çürüttüğü gibi doğru insanlarımızı çürütmeye güçleri yetmedi ve ayıklandılar. Bunlardan arınmak için TSK'nın sadece silkinmesi yeterli oldu.
Bu yazı yayınlanır mı bilmem? Ama bildiğim bir şey var o da adam gibi adamların bu mesleğin hakkını verdiğidir. Bu mesleğin aktörleri için tek düşünce "ÖNCE VATAN", gerisi olsa da olur olmasa da.
Bu yazı yayınlanır ise okuyanlar bundan sonraki anılarını bir kaç çürük elmaya göre değil çoğunluğu oluşturan yiğit, özü sözü doğru olanları incitmemeye özen göstererek anılarını kaleme alırlar... Saygılarımla... Ergüner Gören Em.Tnk.Kd. Albay
--------------
HER TOPLUMDA İYİLERİN YANISIRA KÖTÜLER DE OLACAKTIR. ANCAK İYİLERİN ÇOKLUĞU TOPLUMU AYAKTA TUTAR. BU ŞANLI ORDU AYAKTA İSE İYİLERİN ÇOKLUĞUNDANDIR. BURADA SADECE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİ AŞAĞILAMAYA YÖNELİK YAZILARA YER VERİRSENİZ (Kİ ÖYLE YAPMAKTASINIZ) BU TARAFSIZ YAYINCILIK İLKELERİNE AYKIRIDIR VE AYRICA KENDİ "TANITIM YAZINIZI" DA KENDİNİZ TEKZİP ETMİŞ OLMAKTASINIZ. HATIRALATINI YAZANLAR KİMLİK BİLGİLERİNİ YAZMAMAK SURETİYLE, ASKERLİK GÖREVLERİ SIRASINDA KENDİLERİNE ÖĞRETİLEN "CESARET ve MERTLİK" GİBİ DEĞERLERE DE SAHİP OLAMADIKLARINI ORTAYA KOYMAKTADIRLAR. EĞER TSK'NE ALENEN DÜŞMAN İSENİZ BUNU AÇIKÇA SÖYLEMEK GEREKMEZ Mİ? ERGÜNER GÖREN E.TNK.KD.ALBAY
-------------
değerli arkadaşlar bende askerliğimi kısa dönem olarak 2009 yılında muğlada yaptım. askeriyenin içinde gerçekten vicdanlı, mert, imanlı, dürüst subaylar da var ancak sayıları o kadar az ki.. böyle subayların artmasını gerçekten millet olarak temenni etmeli ve bunun için de çalışmalıyız.
ben hâlen askerliğini yapmakta olan arkadaşlarıma şunu söylüyorum: bir üstünüzden, komutanınızdan haksızlık gördüyseniz bunu üst makamlara mutlaka şikayet edin. mutlaka dikkate alınacaktır. çünkü Türkiye eski Türkiye değil artık. sebebi -değil kendi bölgesinde- dünyanın her yerinde itibar görüyor, Türkiye'den bahsediliyor ve haliyle her manevrası adım adım takip ediliyor. dolayısıyla şunu çok kesin belirtmek gerekir ki; bu siteye yazdığımız yüz kızartan anıların yüzde birinden bile, üst makamların, siyasilerin özellikle de BASININ haberinin olması işleri çok olumlu bir hâle getirmede inanılmaz faydalı olacaktır.
arkadaşlar! askeriyede bir haksızlığa maruz kalınca bunu önce bir üstünüze bildirin. eğer gereği yapılmazsa bir basın organına bir şekilde ulaşıp başınızdan geçenleri anlatın. çok büyük ilgiyle karşılaşacağınıza yüzde yüz eminim. bence ulaşabileceğiniz en etkili basın kuruluşu TARAF GAZETESİ olmalıdır. ayrıca tbmm internet sitesine girip herhangi bir milletvekilimizin bile telefon numarasına ulaşıp ( tabi özellikle AK Partiden olsun ) ararsanız hem haksızlığın giderilmesini sağlayabilir, hem de vicdani olarak da rahatlarsınız.
ordu Peygamber ocağı olarak anılan bir yer. dinine, vatanına bağlı, mert insanımızın duygularıyla oynayıp kendi kusurlarına kalkan olması için bu tarz tabirleri gündeme getiriyorlar. Allah aşkına madem ordu Peygamber ocağı bana söylermisiniz ordudaki generallerden veya subaylardan kaç tanesi Allaha, peygambere, peygamberin getirdiklerine, dinlerin birer dogma olmadığına inanıyor ? hadi diyelim inanmıyor. olur ya inançsızdır adam. peki kaç tanesi inananlara en azından saygı duyuyor ? inanmayabilirsin ama saygı göstermek zorundasın arkadaşım. bu zihniyetin değişmesine çok az kaldı arkadaşlar. güçlü ordu, güçlü türkiye diyorlar. hayır, bizim itirazımız var: GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ ORDU olacak. akıllı, imanlı, gayretli, vatanını, milletini seven vatan evlatları = güçlü türkiye, yeni buluşlar, ihracatı 300-500 milyar dolar olan bir türkiye sonuç olarak güçlü orduyu doğurur.
saygı ve sevgilerimle
---------------------------
Benim Askerlik hakkında tek düşüncem Askerliğin profesyonel hale getirilmesi, yani polislik gibi meslek haline getirilmesi. Acemi, kısa, uzun ve ya paralı diye ayrımclık olmaması. Artık devir değişti. Geri hizmet işlerini taşeron firmalar yapıyorsa. Uzman çavuş ve subay ast subay olarak devam etmeli. Bir genç hayatının baharında askere gidiyor koskaca deliaknlı orda ne muameleler görüyor. Sanki askerliğe değilde oradaki kendini bilmezlere kölelliğe onların eğolarını tatmine gidiyor. Bunun yanında efendi, dürüst, hakketten memleket sevdalısı olanlarda var ama bunlar arada kaybolup gidiyor. Ben imkanım olsa evladımı asla ama asla askere göndermem. Göndermem derken iki elim kanda olsa vatan için çarpışırım ama her askerlik yapan biliyor ki şerefsizlik yapanlar olduğu müddetçe vatan ikinci plana itiliyor. O şerefsizler oraya sadece para için geldiği müddetçe vatan ikinci planda kalıyor. Ama ecdadamız öylemi idi. Ben o yüzden askerliğin meslek şeklinde olması kanaatindeyim. Parası olanın vatanı değilmiki paralı yapıyor. yoksa vatan sadece fakirlerin garibanların mı. Zaten parası olan gitse bile ordu evlerinde yalaka paşaların rütbelilerin yanında yapmayacak mı? Artık herşey değiştiği gibi Askerlik mevzuatıda değişmeli. 1995 Eğridir Dağ Komado Okulu-1996 Gökçeada 2. Komando Taburu
