Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Herşey Okey için

82/1 tertip olarak Manisa Kırkağaç Jandarma Komando Er Eğitim Alayından usta birliğim olan Kars Kağızman'a gittim. Paslı Karakoluna düştüm.

Karakolda 2 uzman, 2 astsubay vardı. Uzmanlardan biri her akşam olmasa da iki akşamda bir aynı köye göreve çıkardı devriye atmak için. Ama arkadaşları köyün okul bahçesine bırakıp muhtarın yanına giderdi. Askerler de hep onunla göreve çıkmak isterlerdi çünkü bir başlarına kalıp çekirdek yiyip muhabbet ederlerdi.

Eziyet Bölüğü

Askerliğimi 39. Mekanize Piyade Tugayı Karargah Bölüğünde yaptım.

İlk gittiğim gün denizin kenarında, yeşillikler içerisinde ne güzel bir yere geldim dedim. Ama öyle bir adamla karşılaştım ki... Bölük komutanımız E.Y. İlk gün içtimaya çıktım ve sonra terhis olana kadar hergün gariban askerlere edilen küfürleri, hakaretleri dinledim. Koşamadı diye anadan doğma arkadaşlarının içerisinde soyundurulup hakaret edilen mi istersiniz, barfiks çekemediği için vatan haini ilan edilen askerler mi, yoksa kıyafetleri ile sadece şahsi kaprisler yüzünden çamurlu suda süründürülen askerler mi?

Meydan Dayağı

Askerliğimi 2003 yılında kısa dönem olarak yaptım.

Askerlik sonrası kendimi foseptik çukurundan çıkmış gibi hissediyordum. Askerliğim boyunca insanın ne kadar amansız bir canlı olduğunu anladım. Anlatılacak o kadar çok şey var ki hangisinden başlasam bilemiyorum...

Bu halkın vergileriyle maaş alan ve yine bu vergilerle tüm askeri ihtiyaçları karşılayan bu yapının, halka bu eziyeti reva görmesini anlamıyorum, anlayamıyorum. Türkçe bilmeyen, hayatı boyunca okul görmemiş ve hayatını çobanlık yaparak devam ettiren bir genci zorla askere alacaksın, sonra da bu gence bu hayatı reva görmeyi sorgulamadan Türkçe bilmiyor diye bir üsteğmen, bir başçavuş, bir üst çavuş ve birkaç uzman çavuş birleşip meydan dayağı atacaksın!

Burası foseptik çukuru değil de ne?

Asker Benim S.kimin Kılı

1978/1 tertip olarak Hatay/Hassa'da askerlik yaptım.

6 ve 7. bölük komşu birliklerdi. Ben 6. bölük askeriydim. 7. bölük Üsteğmenlerimizden adını şimdi hatırlayamadığım zat-ı muhterem askerlere nefretle bakan binlerce subayımızdan biriydi. Vatan borcunu seve seve büyük bir gururla ödemeye giden biz şerefli Türk askerine "asker benim s.kimin kılı, keserim yeniden çıkar, zerre kadar değeriniz yok gözümde" derdi.

Ben de vatan korumak üzere nöbet beklediğimiz askerlik hayatımız boyunca kimlere kölelik yaptığımızı düşünür dururum hala.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Dayak Yerken Nasıl Durulur

Ben 1993-94 senelerinde Kars Sarıkamış'ta askerdim.

Hiç bölükte kalmıyorduk, devamlı dağlara göreve giderdik. Yine bir gün görev çıktı. Bana şoför olduğum için arabamı hazırlamam söylendi. 6 tekerli MAN kamyondu araba. Çok kış vardı, araba da erzak doluydu. Yolda giderken kaydırdım. Bölük komutanı yanımda oturuyordu, araçtan indi, "ne yaptın oğlum" dedi ve vurmaya başladı.O vurmaya çalışırken ben sağ sola kaçıyordum.

Zİyaretçİ Sayısı