Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Tümgeneralin Postasıydım

329. kısa dönem olarak vatani görevimi Samsun Sahra Sıhhiye'de yaptım.

Acemi birliği bitip ustalığa geçtikten sonra karagahtan çağıldım. Tümgeneralin emir astsubayı beni bir odaya çekerek sorular sordu, ben de cevapladım. Sonra bana takım elbise giyeceğimi, nöbet tutmayacağımı, içtimalara girmeyeceğimi, altımda sivil bir araba ile sabahtan akşama kadar hanımefendiye eşlik edeceğimi söyledi ve gönüllü olup olmadığımı sordu. Ben de hemen kabul ettim.

Ancak daha sonraki günlerde bu insanların tutumları karşısında adeta şok geçirdim. Her sabah 10'da hanımefendiye Cumhuriyet gazetesi getir, öğle arasında hızlıca yemeğini ye ve paşanın köpeğini çişe götür, sonra hanımefendi araba ister, şoför ve araba bul... Hanımefendi çarşı pazar gezer araçla. (Bu arada araç askeriyeye zimmetli; ancak sivil plaka takılmış. Tüm gün hanımefendinin, akşamları da gezmeleri için paşanın emrinde. Aracın bütün masrafları askeriyeden.) Daha sonra paşanın makamını temizle: En ufak toz olmayacak. Akşamdan saatlerce temizlersin, sabah "Miki" dediğimiz emir astsubayı erkenden gelir, kontrol eder, bir toz bulur sabahın köründe basar hakaretini; sonra o tozu yüzüne sürer ve çarşımı kitlerdi.

Eğer hanımefendi çarşıya çıkmazsa paşanın gak dediğini guk etmezdik. Paşa çayı beğenmiyor diye şehirdeki kahvecileri arardık Miki'yle. Getirir, en iyi çayı yapmaya çalışırdık.

Daha hangisini anlatayım? Bir önceki paşa makamını yaptırmış, yeni daha 6 aylık. Yeni paşa geldi, beğenmedi. Hepsini yıktırdı ve yeniden istediği gibi yaptırdı.

Sonra paşanın canı sıkılır, biner arabasına Amasya'ya gidiyorum derdi. Ama yolda yine sıkılır, 10 km kala geri dönerdi. Sabahlara kadar otelin roof'unda [teras bar] eğlenirdi, biz de kapıda sogukta beklerdik. Sabaha karşı gel ve 6'da hazır ol tekrar.

Emekli EDOK [Eğitim ve Doktrin] komutanı gelir, her şey emrine amade. Onun korumalıgı için görevlendirilirim. Sadece komutan olsa iyi: eşi, kızı, damadı ve torunu. VİP transit verilir emrine, Ordu, Sinop, Trabzon gezdirilir. Her yerde bütün masraflar askeriyeden; yani devletten.

Sonra mı? Sonra hepsinden nefret ederek hellalleşmeden dakikaları sayıyorsun ordan gitmek için.

Emre, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı