Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Dayak Yerken Nasıl Durulur

Ben 1993-94 senelerinde Kars Sarıkamış'ta askerdim.

Hiç bölükte kalmıyorduk, devamlı dağlara göreve giderdik. Yine bir gün görev çıktı. Bana şoför olduğum için arabamı hazırlamam söylendi. 6 tekerli MAN kamyondu araba. Çok kış vardı, araba da erzak doluydu. Yolda giderken kaydırdım. Bölük komutanı yanımda oturuyordu, araçtan indi, "ne yaptın oğlum" dedi ve vurmaya başladı.O vurmaya çalışırken ben sağ sola kaçıyordum.

Görev bitti, döndük. İkinci gün eğitim alanına gittik. Bölük üsteğmeni Adnan "bölük U şekli alın! Bugünkü konumuz bir askerin komutanının karşısında nasıl durması gerektiği" dedi. Herkes birbirine bakarken beni çağırdı. Put gibi duruyorum karşısında, üç dört tokat salladı ama hırsını alamadı; tekme tokat girdi bana. Yine hırsını alamadı, havan çubuğuyla epey devam etti. Ben o ara bayıldım, doğru revire. Ordaan askeri hastaneye. Askeri hastanede 50 gün rapor verdiler. Geldim bölük komutanına raporu verdim, o da beni alaya gönderdi. Alay komutanı "ben üsteğmeni cezalandırırım, çoluk çocuğu var, büyüklük sende kalsın" dedi, beni ikna edip bölüğe geri gönderdi.

Yılmaz Ayan, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı