Anlatacağım olay 2002 yılı Kars Tugay Karargahı'nda geçiyor.
Ben oranın yazıcısıydım. Binbaşı ve Başçavuş ile birlikte tüm levazım alımlarını yapıyorduk. Yıl sonu yaklaşıyordu ve Tugay Komutanı hemen hemen her gün odamıza gelir "ne aldınız, ne alıyorsunuz" diye sorar ve bir yandan bağırarak "şundan 5.000 paket, bundan 10.000 kg" alın derdi. Oysa depoda vardı bu mazlemeler. Alınsa ilerde bozulurdu. Ama ödenek gelsin diye "ille de alın" derdi.
Biz de gece gündüz çalışır ihale çıkarırdık. Ünlü markaların ürünlerini alırdık. Evimizde yemediğimiz görmediğimiz markalar. Zaten hiçbir zaman o gıdaları yemekhanede görmezdik; hep başka bir yerlere giderdi. Komutanınsa amacı ertesi sene daha çok ödenek gelsin. Sürekli gerekli olmayan mallar alırdık.
Olan devletin parasına yani vatandaşın parasına oluyordu. Tabii bu işten komutanların da çıkarı vardı. Anlaşıyorlardı birkaç firma ile, birkaç sahte kaşe ile 7-8 ihale gösterip hep birilerine bırakırlardı ihaleleri. Firmalar da komutanları araba, ev, malzeme ile mutlu ederdi.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker
