Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Bölüğü Ticarethane Gibi Kullanıyordu

Ben 1989-1990 yılları arasında askerliğimi Hayrabolu’da yaptım.

Bölük komutanımız felaket biri idi. Millete kan kusturuyordu. Adeta bölüğü ticarethane gibi kullanıyordu. Eğitim alanında dışardan aldırdığı oralet vs. gibi malzemeleri kendi hesabına sattırıyordu. Çaycı kendisinin adamı idi.

Daha da önemlisi askerlere verilen istihkakları verdirmeyip para karşılığında satıyordu. Kılıfına uydurmuştu. Nasıl mı? Sözde askere ceza veriyor, çarşı iznine gönderiyor. Dışardan A4 kağıt, boya, kırtasiye malzemesi aldırıyor ceza karşılığında. Tabi ki fişini istiyor, uyanık ya, bunları bölükten harcamış gibi gösteriyordu ve kendine büyük gelir elde ediyordu.

Evinin işlerini temizliğini asker yapıyordu. İç çamaşırlarını dahi asker yıkıyordu. Çünkü eşi Ankara’da idi, arada gelirdi. Beyefendi kral gibi hayat yaşıyordu, ne de olsa vatani görev için giden uşakları vardı. Yazıklar olsun böylelerine. Üsteğmen A.H. Bunun bu tavırlarına karşı gelen astsubay Üstçavuş Mehmet Sarıduman ile bu tavrından dolayı sürekli kavgalıydılar.

Devletin malını, askerin istihkakını parayla satan bu zihniyetleri Allah'a havale ediyorum.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı