Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Ödenek Çıksın Diye İlaçları Yaktık

Bir askeri hastanede 2000'li yıllarda vatani görevimi yaptığım sırada rastladığım onlarca yolsuzluktan ve israftan bahsetmek istiyorum.

Bir bölük astsubayımız vardı. Konuşması çok etkin ve ikna edici birisi idi. Emekliliğine belli ki az kalmış, fakat askerlere olur olmaz şeyler yaptırıyordu. Mesela saat dörtten sonra 112 CDI minibüsünü levazıma çeker, ağzına kadar temizlik malzemesi doldurur giderdi.

Diğer arkadaşlardan duyduklarım da inanılmazdı. Hastaneye beş adet çim biçme makinası alınır, ikisi askeri lojmandaki kendi deposuna atılır, üçü getirilir hastanedeki deposuna atılır; birkaç hafta sonra belirsiz bir yere tekrar gönderilirdi. İşini gören askerlere izin yazdırır, erken gönderirdi. Zaten o bir şey isterse karşı çıkmak mümkün değildi.

Eczanede çalışan arkadaştan en pahalısından güneş kremi istemişti. Arkadaşın mali durumu kötü olduğuna göre ve askeri eczanede güneş kremi bulunmadığına göre bunun anlamı şuydu: Hastanede daha ucuz bir marka olduğu halde bu ilaç yok de, dışarıdan bir eczaneyle anlaş, çıkarttığın ödenekle bana ve hanıma bu güneş kremini al gel.

Kantini zaten haraca bağlamıştı. Günlük sigarası, çikolatası alınır, kendisinden para istenemezdi. Tabii kantin zarar etmesin diye masraflar dışarıdan gelen askerlerin alışverişlerinden çıkartılırdı.

Ayrıca bir olaya daha şahit oldum ki insanı şaşırtacak cinsten. Ameliyathanenin üstünde ilaç deposu vardı. Ordan çöpe indirdiğimiz ilaçlar yaklaşık 30 m2'lik çöp alanında bir hafta gece gündüz yakıldı. Artık ne kadar ilaç yakıldığını varın siz düşünün. Bu ilaçlar içerisinde çok pahalı ilaçlar da vardı. Ayrıca incelediğim ilaçların son kullanma tarihi geçmemişti. Merakımızdan ve milletin parasına acıdığımızdan birbirimize soruyorduk durumu. Sonunda şöyle bir söylenti çıktı, ne kadar doğru ya da yanlış bilinmez: hastanelerin yıllık istihkakı vardır ve harcamalar bu istihkakın altına düşerse verilen para bir sonraki sene azalır. Doğru olma ihtimali yüksek, çünkü devletin diğer kurumlarında da böyle bir şey var; ama orada bu şekilde kolilerle ilaç yakma yok. Devlet hastanelerinde milletin parasına yazık.

İsimsiz,bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı