Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Ordu En Pahalısını Alır

Bundan 6 yıl önce askerlik görevimi Eskişehir'e yakın bir birlikte yaptım.

Kantin denetimi başta olma üzere hesapları incelemek için bir albay denetime gelmişti. Beni de yazıcı olarak görevlendirdiler. Denetleme için ise bir deniz albayı görevlendirilmişti. Gelmeden önce çok titiz bir hazırlık yapıldı. 12 adet siyah kurşun kalem, 12 adet kırmızı kurşun kalem, 12 adet mavi tükenmez kalem, 12 adet kırmızı tükenmez kalem, 6 adet kalem traş, 6 adet silgi, 6 adet zımba, 6 adet delgeç, 6 adet hesap makinası itinalı ve sıralı bir şekilde çalışma masasında içtimaya hazır hale getirildi. Ayrıca hemen yandaki sehpaya 3-4 çeşit çerez, bir kadeh ve bir şişe viski kondu.

Albayımız denetime başladı. Önce bana 10'a yakın excel şablonu verdi ve bunları bilgisayarda tekrar hazırlamamı istedi.(Neden fotokopi çektirmediğini hala anlamış değilim.) Hazırlamam yarım saati buldu, hepsini teslim ettim. (Bu arada onlar havadan sudan konuşuyor, albay da çerez yerken arasıra viskisini yudumluyordu.) Sayın Albay hazırladığım tüm şablonları kendi şablonların üstüne koyarak ışığa tuttu ve olmadığını, verdiğiyle yaptığımın aynı hizada olması gerektiğini söyledi, bana tekrar verdi.

Hizalamaları denk getirmek için malesef yüzlerce kağıt harcadım. Neyse, bu işin ayrıntısı. Sıra rakamları denetlemeye geldi. O dönem kantin için alınan 1.300.000.000 TL (paramızdan 6 sıfır atılmadan önce) bir ürün için 2.000.000 tl lik indirim yapılmış. Sayın albay indirim yüzdesini hesap makinasıyla hesaplamaya çalıştıysa da başaramadı.(Mali denetim için gelen sayın albay hesap makinesini sadece o zaman eline aldı.) Sonra yüzbaşıya hesap makinesini uzattı. O da hesaplayamayınca teğmene uzattı. Akıllı teğmen, "komutanım, bizim yazıcı iktisatçı, bu hesabı o daha doğru yapar" dedi. Ve bu kutsal görev bana verildi.

İndirimin yaklaşık binde 2 olduğunu söylediğimde teğmenim çok sevinmişti. Sayın albay bana 7-8 ürünün indirimini daha buldurdu. Neredeyse bütün indirimler aynı seviyelerdeydi. Sadece bir ürünün indirim yüzdesi yüzde 1 civarındaydı. Sayın albay bizim komutanlara dönerek: "Arkadaşlar, sizler iyi çocuklara benziyorsunuz. Bu yüzde oranları çok düşük, yanlış anlamaya mahal veriyor. Ben dışardan 30 milyonluk bir gömlek alırken bile 5 milyon indirim yapıyorlar. Siz koca birliğe ürün alırken binde 2-3 iskonto almışsınız. Bundan sonra daha dikkatli olun" diyerek 3 günlük denetimi bitirdi.

Bir örnekle konuyu nihayetlendireyim. Birliğin 20 kg'lik OMO deterjanı o tarihte BİM'deki fiyatlarla karşılaştırdığımda %40 daha pahalı aldığını görmüştüm. Bu anlattığım askeriyede olan çok küçük bir durum. Daha nice ciddi vakalar oluyordur.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı