Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Tek Ayakla Askerlik

Ben Denizli-Çivril Askerlik Şubesi'nde kısa dönem olarak askerlik yaptım. Orada yaşadıklarım inanın beni TSK'ya düşman etti. Burada yazan arkadaşlar namaz-inanç diyor, doğrudur. Benim yaşadığım olayı anlatmak istiyorum.

Kolluk nöbeti tutuyordum. Normalde 12 saatte bir değişmesi gereken nöbet 24 saate bir değişiyordu. Çapraz nöbet tutan asker rahatsızlanmış, ben de onun yerine nöbete geçmiştim. Gecenin 2-3'ünde şube başkanı geldi, içeri girdi. Aşırı alkollüydü. O günün sabahı kendisine çıkıp aile büyüğüm olan amcamı kaybettiğimi ve kötü olduğumu bildirmiştim. Geldi ve ağıza alınmayacak hakaretlerle ölmüş adamın arkasından bir ton küfür etti. Ben de elimde silah nöbet tutuyorum. Bir de askerde nöbet kutsaldır, nöbetçi askere hiçbir şekilde dokunulmaz derler. Adam sinirimi iyice gerdi. Silahı doğrulttum; ama vicdanım engel oldu.

Bu kişi bütün askerleri uşak gibi kullanıp kendi özel işlerinde çalıştırıyordu. Üst kademe komutanlara bildirmeme rağmen hakkında hiçbir işlem yapılmadı çünkü o kalıcı biz gidiciydik.

Bir er vardı. Adamın ayağında platin ve kanında hepatit vardı. Er çok kötü bir halde şubeye teslim oldu ve giriş işlemleri yapıldı. Emin olun, adamın değil askerlik yapmaya, yürümeye mecali yoktu. İşte bu çocuğa tek ayağının üstünde nöbet tutturuyorlardı. Bu askeri kazancı yaptılar. Adam hepatitli ve ayakta durma sorunu var; ama her gün 50 kg'lık kömür torbalarını taşımak zorunda. Çürüğe ayrılmak istiyor; ama reddediliyor. Gerekçe: "Asker eksikliği var!"

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı