Ben askerliğimi 309 kısa dönem er olarak Balıkesir Altınoluk'ta yaptım. 2006 Nisan-Eylül arası.
Yaz olması nedeniyle artan hırsızlık zanlılarına karakolda yapılan işkenceleri anlatmaya gerek bile yok. Ama yakalanan [mültecilere] yapılanlar...
Birilerini yakalamış ve karakola getirmiştik. Kendi deyimiyle Kara Murat Başçavuş, babasının yanında 14-15 yaşındaki kaçak göçmen çocuğun cinsel organına öyle bir yumruk indirdi ki çocuk yere yuvarlandı. Bu manzaranın acısı hala içimde. Kaçak göçmense de yakalarsın, kanun ne ise yerine getirirsin. Türkçe bilmiyorlar, biz de müslümanız diye yalvarıyorlardı. Ama bu Kara Murat'ın hayalarına indirdiği yumrukları önleyemedi. Hırsızlık zanlısı küçük çocukları dövüp dövüp ıslatmalarını da asla unutamam. Bunların tamamı Başçavuş Kara Murat tarafından yapılıyordu.
Endüstri mühendisi olmuş Giresun'dan Osman isimli bir askere, Kara Murat'ın lojmanının tamirat işleri için çimento-kum taşıtmak istediler. Osman da bu benim görevim değil deyip taşımadı. Sen misin bunu yapan! Birkaç gün sonra karakol önünde nöbet tutarken yemekhaneden lahmacun uzatmışlar, o da ağzına almış, ısırıyor. Tam bu sırada Kara Murat geliyor. Bunun bin beterini yapan uzun dönemlere ses çıkarılmazken çocuk terhisine 1 aydan az zaman kala 5-6 günlüğüne Edremite disko'ya gönderildi.
Yapılan zulümler elbette bu kadarla sınırlı değildi. Askerlik Peygamber ocağı değil sanki şeytan ocağıydı. Terhis olduktan sonra 6 ay psikolojim düzelmedi.
Kara Murat bir keresinde de kızıp banyoları kapattı. Ben de kamyonu devirmişim, boy abdesti almam lazım, banyoyu açmıyor. Karakol komutanına çıktım, sağolsun beni kendi lojmanına gönderdi yıkanmam için...
İsimsiz, bize ulaşan eski asker
