Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Kantinde, Gazinoda, Her Yerde Hırsızlık

1999 yılında Samsun Sıhhiye Taburu’nda askerdim.

Tabur gazinosunda muhasebeye baktım. Taburda askerlere satılan ekmek arası ciğer ve kıymalar deftere satış fiyatının dörtte biriyle işleniyordu. 50 kg kıyma kullanılıp 250 kg kullanılmış gibi gösteriliyordu. Gazinoya alınan içki dahil her şey üzerinden hırsızlık yapılıyordu. Rakamlar öyle az buz da değildi, milyarlarca lira dönüyordu.

Gazinoda buna şahit olan aşçı, şef garson ve hesap tutanlara da buradan çıkma verilirdi. Bu çıkmalarla askerlik sonunda ev ya da araba alan asker vardı. Bana gelen çıkmayı kabul etmeyip astsubaya rakamlarla oynamayacağımı söyledim. Astsubay gazino subayı olan yüzbaşıya söyledi. Yüzbaşı gelip masama oturdu. “Karaoğlan seni paralarıım, astsubayın nasıl diyorsa öyle yap” diye tehdit etti. Aradan bir ay geçti, Artvin’e sürgün emrim geldi. Askerliğim bittikten sonra Sıhhiye Okul Komutanı’na mektup yazdım. Tüm şahit olduklarımı anlattım mektupta. Ama ne beni arayıp çağıran ne de "sen ne demek istiyorsun" diyen çıkmadı. Mehmetçiğin kursağından geçen ekmeği çalan sistemin hiyerarşik olduğunu gördüm, kahroldum. O parayı çalıp midesine indiren subayları, taburda satılan ekmek arası kıymayı alamayıp iç geçirerek bakan mahsun ve garibanların bakışlarına havale ediyorum. Kimse sormasa da o yetimlerin sahibi soracaktır hesabını.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı