Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Hırsızlık Hasıraltı

Şimdi yazacağım bu olay noktası virgülüne kadar doğrudur, ne bir eksik ne bir fazla… 2000 yılında Kıbrıs Akdoğan’da askerdim.

Kıdemli başçavuşumuz herkesin gözü önünde, resmen ve alenen çalıp çırpıyordu. Adam düzenini üçkağıt üzerine kurmuştu. Sürekli nereden nasıl götürürüm diye formüller üretip duruyordu. Elimiz kolumuz bağlı seyrediyor, bazen de onun bu kirli düzenine alet ediliyorduk.

Birgün eğitim sırasında Mehmet Kontiş adlı askerin elinde mayın patladı ve eli koptu. Bölükte bu arkadaş için yüklü miktarda para toplandı ve ciğer kediye teslim edildi. Gel zaman git zaman bu paranın ailesine gönderilmediği anlaşıldı. Adam sahte PTT makbuzu bile düzenlemiş. Neyse kısa kesip hikayenin kan donduran sonuna gelelim. Yolsuzlukları ayyuka çıkan bu hırsızı daha fazla kollayamadılar. Bizim de şahitliğimizle mahkemeyi boyladı ve birkaç ay sonra karar açıklandı (sıkı durun geliyor): “İrticai faaliyetlerden dolayı ordudan ihracına…”

İşte askerlik bu! Hani bir vakit namaz kılsaydı bari. Yok namazı geçtim, besmele çekseydi. Kaldı ki zaman ve mekan gözetmeksizin su gibi alkol alan biriydi. Hani hep derler ya sözün bittiği yer diye, işte böyle bir şey…

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı