Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Mıncıklanmamış Portakal

Bu sitedeki muz hikayesine benzer bir hikaye de ben yaşadım [Yoğurt Peşinde isimli hikaye].

Hakkari'de tugay binasında bir binbaşı (yılbaşı gecesi içindi sanırım) yazıcısını portakal almaya göndermişti. Ben de yanında gittim; çünkü o zaman terör nedeniyle tek başına asker çarşıya salınmıyordu. Hem de tüfek-tesisatla çıkılırdı. Neyse, binbaşı mıncıklanmamış, ellenmemiş portakal alıp gelin demiş. Biz de aradık birkaç saat. "Ellenmemiş, mıncıklanmamış istiyoruz" dediğimizde esnafın halini siz düşünün.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı