Bu sitedeki muz hikayesine benzer bir hikaye de ben yaşadım [Yoğurt Peşinde isimli hikaye].
Hakkari'de tugay binasında bir binbaşı (yılbaşı gecesi içindi sanırım) yazıcısını portakal almaya göndermişti. Ben de yanında gittim; çünkü o zaman terör nedeniyle tek başına asker çarşıya salınmıyordu. Hem de tüfek-tesisatla çıkılırdı. Neyse, binbaşı mıncıklanmamış, ellenmemiş portakal alıp gelin demiş. Biz de aradık birkaç saat. "Ellenmemiş, mıncıklanmamış istiyoruz" dediğimizde esnafın halini siz düşünün.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker