Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Küfürbaz Yüzbaşı

Yer Ankara, 25.12.2001.

Ankara Dışkapı'da bizim bölüğün yüzbaşısı İ. küfürleriyle ünlüydü. Öyle bir şey ki ben şu an 31 yaşındayım, benim babam bana böyle küfürler etmemişti, nur içinde yatsın.

Yüzbaşı İ. sabah içtiması ve öğle sonundaki içtima da dahil olmak üzere bize günde 3-5 öğün küfür ediyordu. Bölgede herkes yüzbaşının küfürlerini duyuyor; ama bölge komutanı duymuyordu. Birgün sabah içtimasında ağrıları olan bir acemi askere "düzgün dur lan, anasını s. timin o. çocuğu dedi. Kim bir şey yapabilir ki? Herkes dinliyor küfürü; ama sesimiz çıkmıyordu. Er içtimadan sonra ağlıyordu. "Ben firar edeceğim, küfür çok ağrıma gitti" dedi. Haklıydı. 1 ay acemi eğitimi almış Hataylı bir erdi.

Herkes katlanıyordu. Bir şey yapamazdık. Birgün gazinoya şikayet ve öneri kutusu koydurmuş bölge komutanı, istek ve arzularınızı yazın, diye. Kutu 1 saatte doldu. Tüm şikayetkerin tek adresi küfürbaz yüzbaşı İ.

Ertesi gün içtima sırasında "beni şikayet edersiniz ha, a. koduklarım, sizi sürüm sürüm süründürürüm, nöbet ağacı yaparım" sözleri hiç aklımdan çıkmaz.

Aslında yazmak istediğim çok şey vardı; ama ben ordumuzu çok seviyorum. Bir küfürbaz yüzbaşı için daha fazla eleştirmek istemiyorum. Yaşananlardan kısa bir özetti size anlattığım.

Ayrıca şunu da iletmek isterim. Askere askerlik yapmak için gidilir amele ya da ırgatlık için değil. Tal[?] taşırken kopan parmağımın izi yıllardır geçmedi ve hala duruyor.

Bize ulaşan piyade er S.

Zİyaretçİ Sayısı