Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Peygamber Ocağında İbadet

2008-2009 yıllarında (323.kısa dönem) olarak yaptım askerliğimi.
4 haftalık acemilik boyunca kışladaki mescidde namazlarımızı kılabiliyorduk. Fakat usta birliğinde subay-astsubay gazinosuna geçince zorluklar başladı .

Mescid olmadığı için namazımı ya mutfağın arka kısmına sakladığım karton üzerinde yahut devamlı cebimde gezdirdiğim bir naylon seccade üzerinde kimi zaman berberde, kimi zaman pide fırınında, kimi zaman terzide, kimi zaman muhasebede, kimi zaman da koğuşta kılıyordum. Kışladaki bazı komutanlarımız da gazinoya göreve geldikleri zaman onlar da gizli namaz kılıyordu.

Beni şaşırtan ise Peygamber Ocağı diye geldiğimiz askerde, istihbarat başçavuşunun bir gün birlikte içtima almaya giderken bana söylediği oldu: "Namaz kılıyormuşsun, dikkat et! Burada yasak. Mescit yok. Rütbelilerden kimseye yakalanıp çarpılma!"

Müslüman bir ülkede ve orduda dînî görevleri yerine getirmenin yasak olduğunu düşünmüyordum.
Gazinonun resepsiyonun duvarında Çanakkale Savaşı sırasında tüm askerlerin toplu olarak Cuma Namazı esnasında çekilmiş bir fotoğrafı vardı, ona bakıp bakıp düşünüyordum.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı