Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Kalp Hastalığıma Rapor Vermediler

Askerliğimi yaklaşık 5 yıl önce kısa dönem olarak yaptım.

Yurtdışında öğretim görevlisi olarak çalışıyorken rahatsızlığım nedeniyle Türkiye'ye dönüş yapmıştım. Özel bir hastanede yapılan check up 'dan sonra aort yetmezliği tanısı konuldu. O sırada askerlik şubesine gidip durumu bildirdim. Askeri doktorlar verdiğim raporu hiçe sayarak sende bir şey yok deyip beni sınav merkezine gönderdiler. Neticede Batman Alay Komutanlığı'nda kısa dönem olarak askerliğe başladım.

Alay komutanı yemin töreni hazırlıkları kapsamında üstlerine havasını atmak için normal düzenin dışında bizleri dizlerimizi bükmeden Hintli askerler gibi yürüyüş yapmaya zorluyordu. Bölüğün ortalama yaşı 29 civarı, o kadar zor ki o yaştan sonra öyle yürümek anlatamam. Neyse kendince bize gözdağı vermek için Ocak ayının ilk haftası içinde üzerimizde sadece ince kamuflajlarımız varken bölüğü açık alana oturtup soğuğun altında 2 saat nasihat verdi. Tabi ben şifayı kaptım ama kalbim de öyle sızlamaya başladı ki anlatamam. Sevk alıp Diyarbakır Asker Hastanesi'ne gittim. Kardiyoloji bölümünde Yüzbaşı bölüm komutanı tabip olmadığından asteğmen uzman doktor beni muayene etti. Bana, "sana nasıl askerlik yaptırıyorlar anlamıyorum, normalde senin hastalığın kodta bulunuyor. Yani devam etmeyebilirsin" dedi. Ama, "kararı yüzbaşı verir" diye ekledi.

Yüzbaşı geldi telefonla birkaç yerle görüştükten sonra sen bu halinle devam edebilirsin deyip yazdığı raporu başhekimin imzasına gönderdiğini, bekleyip almamı istedi. Bizi getiren araç hava kararmadan 15.30 gibi Batmana dönmek için ayrılmak zorundaydı. İçlerinden tecrübeli bir asker burada kalırsam "Kabul Toplama Merkezi" çiftliğinde gecelemek zorunda kalacağımı ve bunun çok kötü bir tecrübe olacağını söyledi. Raporu beklemeden ekiple birlikte birliğime geri döndüm.

3 hafta sonra rahatsızlığım daha da ağırlaştı ve tekrar Diyarbakır Hastanesi'ne gittim. Aynı hikaye tekrar başıma geldi ama bu sefer gece KTM'de kalmayı gözüme kestirdim. Diyarbakır Hastanesi'ndeyim, kalp hastasıyım. Beni hastanenin revirinde misafir etmek yerine gelenin gidenin belli olmadığı içerisinde en az 500 yatağın bulunduğu tavuk çiftliğine benzer prefabrik bir yapının içerisine gönderdiler.Bu kadar kişiye dışarıda işleyen 5 tane tuvalet vardı.

İçeride öyle kötü bir koku vardı ki anlatamam, herkes üzerinde ne elbise varsa onunla yatıyor. Üzerinize bir battaniye bulabilirseniz şanslısınız. 2 arkadaşın yardımıyla üzerime kül rengi bir battaniye buldum. Hayatımda geçirdiğim en ızdırap dolu geceydi. Sabah kalktığımda üzerime örttüğüm battaniye mavi kazağımın üzerine siyah bir şerit izi bırakmıştı. Bu ne pislik Allahım demiştim.

Neyse, aynı Yüzbaşı'yla karşılaştık fakat bu seferki muamelesi çok farklı oldu. Beni Gata'ya sevketti. Orada usul gereği 1 hafta yattıktan sonra askerlik hayatım ilelebet sonlandırıldı.
Askerlik buysa ben yakınlarımı askere göndermeyeceğim.

Ne Mutlu İnsan Olana!

Bekir Doğan, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı