Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Kendimi Savunamadım Bile

Askerlik hizmetime Kars Jandarma Komando Bölüğü’nde 1999 yılında başladım.

Ağustos 2000’de bölüğümüze İdris Başçavuş diye bir insan geldi. Ancak bu vatandaşın bir problemi vardı, askerlerin annelerine küfür ederdi. Bize böyle anlatmışlardı. Ben de yazıcı idim. Birgün akşam vakti yazıhaneye geldi. İdari işlerden sorumlu komutanımın masasına oturdu, bilgisayarda kendince birşeyler yapmaya başladı. Ne yaptığını bilmiyorum tabii.

Bizde mesai kavramı olmadığından işimi bitirince "çıkabilir miyim" diyerek izin istedim İdris Başçavuş’tan. Bir de neyle karşılaşayım? Komutan gerçekten de askerlere karşı küfürsüz konuşamazmış. Bana durup dururken ana avrat küfretmeye başladı. “Komutanım ben size şimdi ne yaptım da bana böyle küfrediyorsunuz” demeye kalmadı bana vurmaya başladı. Vuruyor ve aynı zamanda ana avrat küfrediyordu. Adam resmen bana işkence yapmaya başladı. Sesleri duyan bir arkadaşım geldi ve “komutanım öldürecek misiniz” dedi. Abartmıyorum yarım saat hem küfretti hem de öldüresiye dövdü. İnanın öleceğimi zannettim. Kendimi savunamadım bile, zaten sıkıysa savun. O zaman daha fazla vuruyordu.

Allah-u Teala’ya havale ettim. Bilin ki ömrü çilelerle dolu olacaktır. Rabbim adildir, mazlumun hakkını mutlaka alır. Buna inanıyorum. Ama ben aradan 10 yıl geçmesine rağmen bu olayı unutamadım.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı