Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Konti'ye Pasta Seferi

Birgün komutan çağırıyor: ''M., bak kardeşim, al şu emri git 8. Piyade Alay Komutanlığı’na. Şu anda bütün alay içtima halinde seni bekliyor. Kuaför, pastacı, müzisyen, kampta çalışabilecek adamları seç gel.” 3 adet askeri kamyon ile alaya gittim. Bütün askerler içtimada. Her bölük mevcudu 600; yani toplam 8000 civarında er var. “Kuaförler çıksın” diyorum, 300 tane çıkıyor; “ızgaracı, aşçı” diyorum 600 tane çıkıyor. “Pastacı” diyorum, 200 tane... Bunları eleyerek nihayet 60 adet kuru ve yaş pastacı, lahmacuncu, kebapçı, berber, kuaför, müzisyen seçtim. Yetki belgem elimde, herkes askerini saklamadan vermek mecburiyetinde.

Orduevine geldik. Pastacıyı komutanın eşi hanımefendi kendisinin seçeceğini söyledi. “Nasıl yapalım” dedim, “sırayla kuru pasta yapsınlar” dedi. “Peki hanımefendi” dedim (ama o hep kendisine anne denilmesini isterdi). Pastacılar sırayla kuru pasta yapmaya başladılar. Yarım kiloluk ya da bir kiloluk un ile istedikleri şekilde yapıyorlar, pastalar fırından çıkınca hemen orduevine yakın olan komutan konutuna garsonları A. ile yolluyorum. A. gidip geliyor, “komutanım Konti bu pastayı beğenmedi” diyor, derhal sıradaki pastacı işe koyuluyor ve onun pastası gidiyor.

Bu şekilde 8. pastacıya geldik. Bu adam doğru dürüst hamur bile tutturamamıştı. Diğerlerinin de yardımıyla yaptığı yarım kilogram eciş bücüş bir kuru pastayla A. gitti. Hemen hanımannemizden telefon: “M., kardeşim bu pastacı çok iyi, Konti beğendi, ellerine sağlık abimin”. Ben de “afiyet olsun, Konti’yi gözlerinden öpüyorum hanımanneciğim” dedim. “O da sizi öpüyor abisi” dedi.

Daha yeniyim. Orduevinde sağımı solumu öğrenmeye çalışıyorum. Akşam komutan garsonu A. orduevine dönünce sordum: “Oğlum bu Konti komutanın küçük çocuğu mudur, kimdir bu yahu?” Cevap: “Konti komutanımızın Kıbrıs’ta gezinti yaparken bulduğu öksüz bir kurt köpeğidir.”

Böylelikle Konti’yle gıyaben tanıştık. Zamanla konuta gidip gelmeye başlayınca Konti ile yakınen tanışma şerefine de nail oldum. Bir varil düşünün, buna dört bacak, bir kuyruk, bir de kafa ekleyin, olsun size Konti.

İsimsiz, bize ulaşan astsubay

Zİyaretçİ Sayısı