Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Bir Ölüm Hikayesi

Ben 1985/2 tertip jandarma komando er olarak usta birliğimi Türkiye’nin sayılı rütbeli eğitim birliği olan İzmir Eski Foça’da yaptım.

25 km tekamül koşusu sonunda böbrek yetmezliğinden ölen askerin sorumlusu, eğitim tugayının revir doktoru, Eski Foça Deniz Komutanlığı’nın revir doktoru ve revir başçavuşudur. Aradan tam 6 yıl geçti ve ben hala vicdan azabı ile yaşıyorum.

Eğer o askere zamanında müdahale edilseydi, “numara yapıyorsun lan p.ç kal ayağa” denmeseydi (ki numara yapacak bir şey yoktu, koşunun sonunda bayılmıştı), doktorlar “numara yapıyor, bağlayın serumu gitsin" demeseydi, Deniz Komutanlığı’nın doktorları yeşil yeşil istifra eden adama amonyak koklatıp ayıltmaya çalışmasalardı, bir gece bekletip ancak ondan sonra tam teşekküllü Hatay Askeri Hastanesi’ne göndermeselerdi o asker koşusu bittikten sonra haftasonu çarşı mükafatını alıp çok uzaktan gelen nişanlısını görecekti ve hasret giderecekti. Annesi ağlamayacaktı, babası yüreğine taş basmayacaktı, biz erler ağlamayacaktık.

Sonra ne oldu? Aynen şu oldu: Ölüm sebebi yerine eğitim zayiatı yazıldı. Aslında böbrek yetmezliği olduğunu onbir defa vizite alarak revire çıkıp beyan ettiğini, doktorun her seferinde “eğitimden kaçmaya çalışıyorsun, numara yapma” diyerek geri çevirdiğini sonradan öğrendik.

Sonuç itibari ile hiç yoktan yere ölen bir asker ve ardında bıraktığı acılı bir sevgili, aile ve bizler… Allah rahmet eylesin.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı