Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Çayını Bile Ben Karıştırıyordum

Sene 1999-2000, Tunceli-Hozat Jandarma Bölük Komutanlığı'nda merkez karakol komutanı olarak görev yapan M.Ö. isimli başçavuşun sadece bana değil oradaki bütün askerlere; yani ana kuzularına yaptığı işkenceden çok kısa şekilde bahsedeceğim.

Ben bu adamın postası olarak orada askerlik yapıyordum. Çocuğunu parka götürmekten tutun da çöpünü dökmeye, arabasını yıkamaya, kış geldiğinde sobasınının borularını temizlemeye, ekmeğini-gazetesini almaya, kar yağdığında araba garajının üzerini temizlemeye, hatta toplam 100 metrelik Hozat'ta arabayla hiçbir yere gidememesine rağmen garaj yolunu kardan temizlemeye, abartmıyorum çayının şekerini bile karıştırmaktan aciz bu adamın çayını karıştırmaya, ayaklarına ve omuzlarına masaj yapmaya ve botları ayaklarındayken onlarca insanın önünde ayakkabısını boyamaya kadar yapmadığım pislik kalmadı. Bunun yanında yediğim hakaret dolu sözlerden bahsetmiyorum bile.

Bana yapılanları yazsam emin olun bir kitaba sığdıramam. Yine ellerim titremeye başladı, yeter bu kadar.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı