Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Yıkasana Ayaklarımı

1984-1986 Hava İndirme'de paraşütçü komando çavuşuyum.

Gerçeğe uygun savaş tatbikatı yapılacak. Uçaklardan Karasazlık'a atlandıktan sonra Alidağ'ın arkasından sırt çantaları ve tam teçhizat birliğe yürünecek. Yürüyüş esnasında da baskın, pusu olacak.

Atlayıştan sonra tatbikat başlıyor. Yaklaşık yorucu bir 30 km yürüyüşten sonra birliğe varıyoruz. Her tarafımız delik deşik ve bitmiş vaziyetteyiz. Tatbikat esnasında duyduğumuz küfürlerin de haddi hesabı yok.

Yüzbaşı bağırıyor: "Çavuş, çabuk buraya gel!" "Emret komutanım." "Leğene su doldur getir." Dediğini yapıyorum. Botunu ve çoraplarını çıkarıyor, ayağını suya sokuyor. Esas duruşta bekliyorum. Yüzbaşı: "Ne duruyorsun lan! Yıkasana ayaklarımı.

Su anda 49 yaşındayım. Seni halen anıyorum yüzbaşı...

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı