Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Vatan Her An Kurtarılmayı Bekliyor

Evet, artık bu rezillikleri anlatmanın vakti geldi. Herkes gibi ben de askere gitmeden önce ordunun güvenilir bir kurum olduğunu sanıyordum, ama öyle değilmiş.

Yakın bir zamanda Ankara'da kısa dönem olarak askerlik yaptım. Bizi insan yerine koymuyorlardı. Afedersiniz, bir itten farksızdık. Çeşit çeşit hakaretler işitiyor, küfür yiyorduk. Eğer kendimi tutmasaydım şimdi cezaevinde olacaktım. Size iki olay anlatacağım.

Birgün birliğin santraline beni tek başıma koydular. Düşünün, yerime bakacak biri olmadığı için tuvalete bile gidemiyorum. Bu şekilde 4-5 saat idare ettim; sonra dayanamadım santrali bırakıp tuvalete gittim. Ben 5 dakika tuvaletteyken o günkü nöbetçi amir binbaşı aramış. Beni bulamadığı için daha sonra santrali bastı ve bana hakaret etti, kafamı koparacağını söyledi. İtirazım üzerine "gerekirse leğen koy buraya s.ç" dedi.

İkinci olay: Nöbetçi çavuştum. Bizim birliğe yeni bir üsteğmen gelmişti. Ben hayatımda böyle birini görmedim. Tam bir ruh hastasıydı. Ona göre askerler it bile değil, direk hakaret edilecek, dövülecek kölelerdi. Bizim bölüğün yarısına yakını madde bağımlısı sorunlu kişiler olduğu için içtimaları toplamam zor oluyordu. Bu üsteğmen ansızın bir içtimayı teftişe geldi ve bana 200 askerin önünde defalarca hakaret edip öldürmekle tehdit etti. Hayatım boyunca unutamam.

Bunlar sadece iki örnek. Daha bunlar gibi çok şey başıma geldi. Artık gerçekten utanıyorum bu kurumdan.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı