Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Bu Bedenin Sahibi Kim?

Askerliğimi Kıbrıs'ta 63/3 tertip olarak yaptım. Açıkça söyleyeyim, ben kendimi hiçbir zaman bu devletin bir parçası hissetmedim. Askere de kendi isteğimle gitmedim.

Acemi birliğinde bizi içtima alanına toplamışlardı. Yaklaşık 500 kişiydik. Karşımızda bir teğmen "sizin ot kadar değeriniz yok" diyordu. Biz bunu hak edecek ne yapmıştık? İnsanları kendi köleleri zannediyorlar.

Usta birliği için Kıbrıs-Lefkoşa'ya gittik. İlk gün komutanlar hepimizi toplayıp konuşma yaptı, yeni gelen tertiplere oranın kural ve disiplininden bahsettiler. Konuşmalardan en ilgincini bir üsteğmen yaptı. Dedi ki: "Eğer sizin bir üstünüz size emir verirse, diyelim sizin ırzınıza geçmek isterse bile, verilen emre önce itaat edeceksiniz; ancak ondan sonra gelip şikayette bulunabilirsiniz."

Bunu hiç bir zaman unutmadım ve şu ana kadar bunu hiç kimseye söylemedim. Zaten ne diye anlatacaksın? İnsan ne diyeceğini bilmiyor.

Maalesef çok acılar çektik ve hiç hak etmediğimiz şekilde muameleler gördük. Askerliğim hep denetlemelerle geçti. Gördüm ki komutanlar ne yapıyorlarsa rütbe almak için yapıyorlar. Bir de kendilerini üstün ırk gibi görüyorlar.

Rabbim bunları hidayete erdirsin.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı