17.08.09’da Çanakkale’de acemi birliğimi eda ettikten sonra usta birliği için Hatay’a gittim. Çok acayip şeylerle karşılaştım, her şey gösterişten ibaretti. Ben böyle askerlik yapmak istemiyordum. Adeta ben ve bütün meslekçi arkadaslarım amele gibiydik, inşaat işçisinden bir farkımız yoktu.
Ben şofördüm. Görev çıkmadığı zaman dehşet amelelikler yapıyorduk. Rögar delikleri tıkanıyordu, el arabasıyla taşıyorduk malum pisliği. Halbuki koskoca birlik belediyeden bir vidanjör isteyemez miydi? Saçmalıklarla dolu bir askerlik...
Aslında askerliğe çok severek başladım.Komutanlar çok iyiydiler. Bizleri bu askerlikten soğutan iki tane astsubay kıdemli çavuştu. Allah onların belasını versin. Onun haricinde aslında bizler birer rahat askerdik. Rahat derken; her yaptığımız hareket askeri ceza kanununa göre suçtu aslında ama komutanlar tutanak yazmıyorlardı. Acıyorlardı bize.
Ama her zaman böyle olmuyor. Ben askerliği ceza almadan, bir gram dayak yemeden bitirdim. Ama çok ezdiler. Ben askere gitmeden önce asayiş askeri olacağımızı sanıyordum. Böyle amelelikler olduğunu bilmiyordum. Haksızlıklara karşı koyacağımızı sanıyordum, kısmette amelelik de varmış.
Ben dağlarda terör kovalamak istedim, komando olmak istediğimi de belirttim. Ama yapmadılar, sınıfım tutmuyodu. Ama yine de vatan sağolsun, pislik temizlemek de vatana bir hizmettir deyip çalıştık.
Hamdolsun askerliğim bitti, kurtuldum. Ama dün haberlerde gördüm TSK’da artık hizmet kalkıyormuş. Çok sevindim diğer askerler adına. Artık amelelik yapmayacaklar, gidip komutanların şahsi evlerinde şahsi işler yapmayacaklar. Asker artık asayişçi olacak. Süper bir şey, asker asker olduğunu anlayacak.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker