Ben Şırnak'ın Ortasu köyünde askerdim. Kuzey Irak sınırını bekliyorduk. Bölüğe yeni bir teğmen geldi ve gelmez olaydı. Çok zor şartlar altında dağda nöbet tutan, pusuya çıkan sınırı bekleyen askere yapmadığını bırakmadı. Yaptıklarından bir tanesini paylaşmak istiyorum.
Ramazan ayı idi. Askerlerin hemen hemen hepsi oruçluydu. Gündüz vaktiydi. Teğmen, bölüğü dolaşıyordu. Koğuşun birine girdi. Orada yatma planı vardı ve yırtılmıştı. Koğuş sorumlusuna kimin yırttığını sordu, o da bilmediğini söyledi. Teğmen bunun üzerine bütün bölüğü içtimaya topladı ve yatma planını kimin yırttığını sordu. Kimseden ses çıkmadı ve herkese ceza vermeye başladı.
Önce şınav çektirdi, sonra komando dansı yaptırdı, sonra yüzüstü ve en son sırtüstü süründürdü. İlk defa sırt üstü sürünmeyi orda gördük. Bütün bölüğe yapmadığını bırakmadı; ama bu yaptığı bardağı taşıran son damla oldu, hiç unutmam.
Birgün silahlarımızı alıp taburumuzun bulunduğu Gülyazı köyüne doğru yürüyüş yapmaya karar verdik. Bu rütbelilerin kulağına gitti ve bizi gazinoda topladılar. Bu yaptığımızın eylem olduğunu ve çok büyük ceza alacağımızı söylediler. Haklı olarak herkes tepkisini gösterdi. İçimizden biri teğmene tek bir cümle etti ve gazinodaki herkes buz kesti: "Eğer çatışma çıkarsa o esnada ilk sizi vuracağım buna emin olun."
Rütbeliler dahil kimseden ses çıkmadı.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker