Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Bize Değil Elbiseye Sövüyor

Askerliğimi telsiz operatörü olarak Diyarbakır Bölge Jandarma'da yaptım.

Tabii hem benim hem de arkadaşlarımın başına gelmiş o kadar çok kötü anı var ki... Hangisini anlatayım diye düşünürken asklıma geldi: Devremin geçirdiği bir sinir krizi vardı, o zamanlar tam olarak kavrayamamıştım.

Devremdi. Kendisi evlenmişti askere gelmeden. Beynimde iz bırakan komutanın ana avrat düz gitmesi, bizimse koğuşta sinir krizleri geçiren devremizi "aman devrem askerliğini yakarsın, o sana değil üstündeki elbiseye küfretti" deyip teselli etmemiz.

Düşünebiliyor musunuz, bir yıllık evlisiniz ve çocuk gibi her ihtiyacına koştuğunuz komutanınız en ufak bi hataya tolerans göstermeyip ananızı avradınızı dümdüz edebiliyor. Bunun anlamını bildiğiniz halde askerliğimizi yakmamak için çeşitli bahaneler üreterek [bana değil de elbiseye sövüyor gibisinden] susmak zorunda kalıyorsunuz.

Devremi tam bir saat kadar uğraştıktan sonra biraz sakinleştirebildik. Tabii o zamanlar biz bekar olduğumuz için işin ciddiyetini onun kadar kavrayamamıştık. Şimdi düşünüyorum da evli bir insan olarak devremin o anki ruh halini söyleyecek kelime bulamıyorum.

Şeyis Yalçın, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı