Adana'da 96 yılında yaptım askerliğimi.
Dini eğitimli olduğum için, etrafımda dini sorular soranlar çok oluyordu. Ben de bildiklerimi dilimin döndüğünce aktarmaya çalışıyordum. Bir ateist çocuk vardı. Sürekli olarak Allah'ın varlığına ve ibadetlerin gerekli olup olmadığına dair sorular soruyordu. Ben de haliyle cevaplamaya çalışıyordum. Etrafımız dinleyen askerlerin çoğalmasıyla bayağı kalabalık oluyordu. Herkes merakla bizi dinliyordu.
Bu durum mesai bitiminden sonra başladığı için ilk önceleri pek dikkat çekmemişti. Sonradan dinleyen kalabalık artmaya başlayıp farklı farklı dini sorular gelmeye başlayınca bölük komutanı bana postasıyla uyarılar gönderdi. Bu üç defa oldu. Üçüncüsünde ben de postaya şunu söyledim: "Sen hiç konuyu açan o ateiste bu adama soru sorma diye bir kere olsun gittin mi?" "Yok" dedi. O zaman bana da gelme, çünkü o sordukça ben cevap veririm dedim.
Bir hafta sonra beni Maraş'a sürdüler. O da orada kaldı. Önce zoruma gitti, ama sonra iyi ki sürmüşler dedim. Çünkü orada dinimi daha rahat yaşadım.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker