Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Bu mudur Askerlik?

28.08.2008 tarihinde başladı askerlik hayatı. Acemi birliği Kütahya, sonra İstanbul. Ardından usta birliği Kayseri. Neler neler görmedik ki askerde hangisini yazsam?

Yemekhanede yemek duası okurken “Tanrımıza hamd olsun, milletimiz var olsun” dememiz gerekiyor biz ise tüm askerler hep birden “Allah’a hamd olsun, milletimiz var olsun” dedik diye nöbetçi amir hepimizin yemekhaneden çıkmamızı emretti. Dışarıya çıkartıp şınav vaziyeti aldırdı. Eeee hani peygamber ocağıydı?

Asker arkadaşlarım komutanlarımızın evlerini boyamaya, evlerinin eşyalarını taşımaya giderlerdi. Komutanlar tarımdan anlayan askerlere kışlada domates, biber, patlıcan, kabak ektirir, sonra da o sebzeleri toplatır evlerine götürürlerdi. Not: askerin bostana girip yemesi yasaktı. Bu mudur askerlik?

Askerlik komutanın arabasını yıkamak mıdır? Yoksa askerlik üst komutanın bahçesindeki yaprakları toplamak mıdır? Yoksa komutanların eşlerine yemek ve içki servisi yapmak mıdır? Askerlik çok farklı bir yer. Yeri geliyor bunlar orduysa ben böyle ordunun... deyip sitem edebiliyorsun, vatanından soğuyabiliyorsun.

Aralarında çok kaliteli namuslu iyi komutanlar elbette var lakin parmak sayısını geçmemektedirler. Yazılacak çok şey var da hadi eyvallah!

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı