1999-2001 yılları arasında Tekirdağ Şarköy İlçe Jandarma Komutanlığı’nda askerlik yaptım.
Bu süre zarfında merkez karakolunda M. Astsubay isminde bir komutan vardı. Başka komutan tayin edilmediği için karakolun tek komutanıydı. Bu durum ona öylesine bir hava vermişti ki anlatılmaz...
Askerlere illallah ettirmişti. Onu gören kabus görmüş gibi kaçışıyordu. Dövmediği kimse yoktu. Canının istediğini odasına çağırıp tekme tokat döverdi. Askerleri canından bezdirmişti. Bir gece lojmandan ağlama sesleri falan gelince hepimiz uyandık ve baktık ki M. Astsubay karısını ve 5 yaşındaki kızını kapıya atmış. Kendisi de daha önce sorumluluk alanımızda fuhuştan yakaladığımız bir kadını eve getirmişti. Camlar, perdeler açık vaziyette sabaha kadar iş tuttular. Biz M. Astsubay’ın karısını ve kızını, yasak olmasına rağmen gece nezarette yatırmak zorunda kaldık. Sabah kalkıp eşinin nezarette yatmasına izin veren herkesi dövdü. Nöbetçi çavuşu hastanelik etti.
Bizde bu durumu hazmedemedik ve alay komutanına şikayet ettik. Ertesi gece alay komutanı onu fuhuş yapan kadınla suçüstü bastı ve “bütün askerlerin ifadelerini alın” dedi.
İşte o zaman M. Astsubay’ın bize yalvarmalarını görmenizi isterdim.
-Çocuklar, ne olur komutana söyleyin, “M. Astsubay öyle şeyler yapmaz” deyin. Güzel savunma verin, size televizyon ve Cine5 dekoder alacağım. Maçları istediğiniz zaman izleyebilirsiniz. Bundan sonra da kimseyi dövmeyeceğim…
Ama biz asker arkadaşlarla anlaştık. Yaptıklarını, hiç çekinmeden, bir bir anlattık. Hele o nöbetçi çavuştan bir özürler dilemesi vardı, içler acısı… O çavuş da herşeyi en ince detayına kadar anlattı.
Bir hafta sonra bir baktık ki M. Astsubay sivil bir şekilde lojmandaki evini taşımaya gelmiş. O gittiği için arkadaşlarla eğlence düzenledik. İşte askerlik şimdi bitti, dedik. Ve gerçekten de ondan sonra hiç sıkıntı yaşamadık.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker