Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Doğu'da Asker Neden Sevilmez

73/4 tertip olarak acemi birliği Bilecik, usta birliği de Elazığ Baskil’de yaptım.

Baskil’de yaşadığım ibretlik bir olayı anlatacağım. Ben bölük komutanının postası idim. Bölük komutanımız gercekten saygıdeğer bir insandı, Üsteğmen Feridun Yürekli. Üsteğmenimiz yıllık iznini kullanmıştı. Karakol komutanımız o zaman ismine hiç yakışmayan tavır ve davranışlarda bulunan M. astsubaydı. Elazığ’da birçok vukuatı olduğunu biliyordum. Kendini beğenmiş, gururlu ve dengesiz biriydi.

Bölük komutanımızın izne çıkması ile birlikte bir gün Land Rover cibimizle 3 veya 4 arkadaşla beraber beni de yanına alıp köyleri dolaşmaya çıktı. 2 veya 3 saatlik bir gezinin ardından bir mezra kılıklı yere geldik. Hayvanların su içtiği arkın yanına arabamızı park ettik. Bütün askerlerle birlikte astsubayımız da indi. Bizim geldiğimizi görünce ev halkı toplanıp komutanın önünde sıraya girdiler. Daha sonra ev sahibi baba ile bizim komutan biraz konuştuktan sonra bizim astsubay birden eşinin çoçuklarının önünde o adamı tekme tokat dövmeye başladı. Ben biraz öne atılıp arkadaşlara, hayırdır, dedim ve hemen durumu anlamaya calıştım. Ama nafile. İnsanlıktan nasibini almamış olan o astsubay adamın çocuklarınınve eşinin ağlamaları karşısında neden tekme tokat giriştiğini bile anlatmadan 5 veya 10 dakika arasında vurdu. Adam “ben ne yaptım, neden vuruyorsun” dedikçe dövmeye devam etti. Biz de öylece seyrettik. Bazen kendi kendime sorardım hep, neden Doğu’daki insanların askerleri sevmediğini. Ama bu olaydan sonra ne kadar haklı oldukları ortada.

İlk önce insan kendine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmaktan geri durmalıdır. Kendisini o durumda eşinin ve çocuklarının önünde dayak yeseydi ne yapardı çok merak ediyorum. Dayak yiyen adam gerçekten de sabırlı bir kişi imiş. Ben olsaydım dövüleceğimi bildiğim halde herhalde saldırıp birkaç tane de ben vururdum herhalde.

Kendini beğenmiş Allah korkusu taşımayan bu tür insanları önce Allah’a havale ediyorum. Sonra da varsa vicdanlarına sesleniyorum. Bazen hala gözümün önünde o çocukların ağlaması ve eşinin çaresizce bakınması.

Yazıklar olsun böyle komutanlara. Ama eli öpülesi komutanlara da başım feda olsun.
Ne mutlu bu vatan için ölen, Allah korkusu olan askerlerimize...

Konyadan Muhammet, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı