Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Akü Dayağı

Askerliğimin acemi birliğini İzmir Narlıdere'de yapmıştım.

Yemin törenime gelen ailem nizamiyeden içeri alınmamıştı. Sebep ise başörtülü olmalarıydı. Zoruma giden buydu. Gene birgün sabah kahvaltısı için bölük olarak yemekhaneye gittik. Nöbetçi uzman çavuş dua yaptırıyor, askerlerin çoğu "Allah'ımıza" diyor. Nöbetçi astsubay duayı 3-4 kere tekrarlattı. Baktı ki erler "Allah'ımıza" diyor bütün bölüğü yemekhaneden dışarı çıkardı ve tek tek içeri alarak "Tanrımıza" dedirtti. Şimdi bu astsubay Doğu'da çatışmada şehit olacağını mı sanıyor?

Usta birliğine Diyarbakır'a gitmiştim.Yazıhanede bir astsubay beni içeri çağırdı ve oturduğu yerden ayaklarını uzatarak botlarını boyattı.

Usta birliğinde telsiz operatörüydüm. MAN aracının içine montelenmiş telsizlere bakıyordum. Telsizler aracın aküsüne bağlıydı. Aküler bitince şarj için kademeye götürdüm ve şarj işlemi bitince tekrar bana zimmetli olan aküleri almaya gittim. Bir astsubay içeri girdi ve "o aküyü yerine bırak" dedi. Ben de bırakamam telsiz çevrimim var ve bu akü bana zimmetli dedim.O gün o astsubaydan bir dayak yedim, gözüm kaşım patladı. Yemediğim küfür kalmadı. Bunları şikayet etsen neye yarar? Çoğu subay ve astsubay, erleri eğlence aracı gibi kullanıyorlar...

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı