Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Kısa Süreliğine Komutan

Tabur komutanı çağırıyor dediler, gittim. "Oğlum" dedi, "davul fırın çalışmıyormuş, lojmana git nesi varmış bak; getirmen gerkiyorsa jipi al, çabuk git gel." Ben jipe atladım, taburdan çıktım. Fakat bir gariplik vardı. Yolda lojmana giden rütbeliler selam veriyorlardı. Ben de gayri ihtiyari, sivilden gelen alışkanlıkla sağ elimi sallıyormuşum, farkında değilim. Önüme bir astsubay fırladı, arabadan beni sökerek çıkardı ve "flamayı niye çıkarmadın laann, komutan yokken flamanın ne işi var arabada laaannn," diye kibarca uyardı. "Hadi biz selam verdik, sen neden elini sallayıp duruyorsun haayyyvvaaannn heriifff" dedi. Sağ elini havada gördüm; sonra beyaz bir oda ve beyaz elbiseli adamları...

Beni astsubayın elinden zor almışlar. Revirdekilere anlattım. Gülmekle ağlamak arasında bocaladılar.

İsimsiz, zevkli.org sitesinden alıntı

Zİyaretçİ Sayısı