1997-1998 yılları. Erzurum Karskapı'da kısa dönem askerdim. 28 Şubat sürecinin ilk ayları. Sekiz yıllık eğitim uygulanmaya çalışılıyor, halk da bu uygulamaya değişik şekillerde tepki veriyordu.
İşte böyle bir süreçte ilk defa EMASYA denen şeyi duydum ve kendimin de onun içinde olduğumu öğrendim. Bir Cuma günü, cuma vaktinde ani bir şekilde tüm alay içtimaya çağrıldı. İçtima alanı mahşer yeri gibiydi. Er, erbaş, subay… Herkes silahlı. İşin ilginç tarafı sandıklar dolusu G3 mermileri getirildi. Sandıklar birliklerin yanında dopdolu bekliyor. Bölük subayına bu halin sebebini sordum. Erzurum merkezdeki camilerin önünde cuma namazı çıkışında sekiz yıllık eğitimin protesto edilme ihtimali varmış. Oralarda bir taşkınlık olursa EMASYA birlikleri (yani yüzlerce asker, hem de G3 silahları ile) protesto yapan halkın üzerine gönderilecekmiş. Allahtan halk o gün oyuna gelmedi, 28 Şubatçıların bir becerisi olan EMASYA birlikleri de halkın üzerine gönderilmedi. İşin diğer yönü ise şuydu: O gün askere ateş emri verilseydi, namlular kimlerin üzerine dönerdi? Bir kısmımızın adına buradan vereceğim cevap Türkiye'nin azınlık seçkinlerinin hoşuna gitmeyebilir.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker
