Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Dayağın Binbir Nedeni

Benim için kabuslarla dolu 18 aylık serüvenime Edirne/Süloğlu 55. Mekanize Piyade Tugayında basladım ve orada sabit kaldım.

Tertipçiliğin (devrecilik) ayyuka çıktığı topçu taburu 5.bataryaya düşmüstüm. Tertipçiliği basta batarya komutanı olmak üzere her kademedeki rütbeli personel biliyor ve alenen destekliyordu. Hikayeme dönecek olursak:Şubat2001. Askerliğimin son dönemleriydi. Her ay ayrı bölüklerden 30 kadar asker, bir asteğmen, bir astsubay ve bir uzman çavuş eşliğinde Kırklareli/İnece'ye mayın cephaneliğine nöbete giderdik. Tugayda çok kötü şartlar altında askerlik yaptığımızdan bu dış görev çok rahat gelirdi.

Görevin ikinci günü uzman çavus,astsubay ve asteğmenle kola ve lahmacununa batak (iskambil oyunu) oynadık. Oyun sonunda bütün hesap Eskişehir'li Astsubay Metin'e kalmıştı. Bu durum kendisini çok öfkelendirmiş ve gece devriyesine çıkmış. Benim başında oldugum manganın askerlerini nöbet yerinde uygunsuz ve üstlerinde olmaması gereken eşyalarla (cep telefonu, çakmak, sigara, walkman gibi) yakalayıp tutanak tutturmuş.

Sabah uyuduğum sırada bir asker gelip beni uyandırdı "Mehmet uzman seni çağırıyor" diye. Yemekhaneye gittiğimde o gece uygunsuz yakalanan 3 askeri sıraya geçirmiş beni bekliyorlardı. Hepimiz esas duruşta beklerken Mehmet uzman kalktı ve önce Antepli askere doğru yöneldi. Söz konusu askere izin dönüşü kendisine hediyelik eşya getirmediğinden fena halde öfkeliydi. Antepli askeri tekme tokat dövmeye başladı.Çocuk kanlar içinde yerlerde sürünüyordu. Yerde bile dövmeye devam ediyordu. İkinci asker Diyarbakırlı bir ağanın oğluydu. Bu çocuk babasının durumu iyi olduğundan her ay batarya başçavuşu M. Ü. ve karısına hediye adı altında para verirdi. Mehmet uzman bu sebepten bu çocuğu pek sevmezdi. Onu da aynı şekilde kan revan içinde bırakıncaya kadar dövdü. Sıradaki asker benim devrem, Vanlı, çok saf ve dürüst bir çocuktu. Mehmet uzman buna dört tane tokat attı ve "dısarı çık" dedi.

Düşündüm, dedim herhalde bana ayrı muamele yapacak. Beni dövmeye kalkarsa karşılık vermeye hazırdım. Oturdu masaya, bana baktı ve dedi ki "bak Bayram seni seviyoruz ama sen de biraz nöbetçilerine sahip çık. Metin astsubay tutanakları tugaya götürse ne yaparım ben?"

Bayram Yeler, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı