1994-96 yılları arasında askerliğimi Kütahya’da Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda uzun dönem çavuş olarak yaptım.
İmam-Hatip Lisesi mezunuydum ve sivilde de resmi imam olarak görev yapıyordum. Komutanlarım olan (hatta beni tanıyıp komutanım olmayan) tüm subay ve astsubaylardan hem sevgi hem de hoca olmamdan ötürü saygı gördüm. Bütün arkadaşlarım buna şahitti, beni kıskananlar bile oluyordu. Ramazanda oruç tutanlar için sahur yemeği de çıkıyordu, tugay komutanından izin almak ve başkalarını rahatsız etmemek şartıyla boş bir koğuşta teravih namazını da kıldırıyordum.
Şunu da hemen ilave edeyim. Tabur komutanımızın biri erkek diğeri kız ilköğretimde okuyan iki çocuğu vardı. Okullar tatil olunca beni çağırdı ve mesaiden sonra çocukları lojmandan getirip eğitim sahasındaki dinlenme lokalinde günde 1 saat kadar onlara bazı duaları öğretmemi söyledi. Ben de bir ay boyunca çocuklara gerekli duaları öğrettim. Dersten sonra da ben, komutanım, orada olan diğer komutanlar ve eşleri çay içip tabiri caizse geyik muhabbeti yapıyorduk.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker