2004 yılında Aydın Jandarma Acemi Er Eğitim Tabur Komutanlığı’nda askere başladım.
Askerlik yapanlar bilir, askerlere hayat sigortası yaptırılıyor. Tabii parası yine askerden çıkıyor. Sigortayı yapan firma olan Oyak Sigorta o zaman tamamen orduya aitti. Sonra özelleşti.
İlk önce bir asteğmen “bu hayat sigortası zorunlu değil, ama yaptırırsanız iyi olur. Eğer ölürseniz ailenize 12.000 TL tazminat verilir. Şimdi kimler yaptırmak istiyorsa üç adım beri gelsin, kayıt yaptırsın” dedi.
Ben ve 6 arkadaşım yaptırmak istemedik ve ileri çıkmadık. Kayıtlar yapıldı, sonra asteğmen “bize niye yaptırmıyorsunuz?” dedi. Biz de maddi darlığımız olduğunu ve yaptırmak istemediğimizi söyledik. Asteğmen “tamam” dedi. Durumu bölük komutanı üsteğmene iletti. Sonra asteğmen kızgın bir şekilde yanımıza gelerek “bu sigortayı yaptırmanız gerek, bölük komutanı öyle istiyor” dedi. Biz de yine yaptırmayacağımızı söyledik.
Bizi bölük komutanının odasının kapısına götürdüler. Kapı önünde biraz bekledik ve içeri girdik. Bölük komutanı “bu sigortayı yaptırmalısınız. Alay komutanına tam sayı vermeliyim. Siz nasıl adamsınız? Nasıl askersiniz? Bu vatan hainliğidir.” dedi. Bunun üzerine baskıya dayanamayan üç arkadaş yaptıracaklarını söylediler. Ama ben ve diğer arkadaşlarım kararlı olarak hayır dedik. “S..tirin, defolun” dedi ve bizi dışarı çıkarttı.
Olay işte bu. Ben sivildeki işimi gücümü bırakıp vatani görevimi yapmaya geleyim, üsteğmen komutanına yaranmak için bizi vatan haini ilan etsin.
Bu tür olayların olmasında sebep bence ordunun sivil iktidar tarafından denetlenememesi ve kendi yargı mekanizmalarına sahip olması.
Ahmet, bize ulaşan eski asker