Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Bel Ağrısına Çare

2004, İstanbul.

Yeni gelen uzun dönem askerler arasında iki tane arkadaş vardı. Birisi aşırı derecede kısa boyluydu, boyu standartların çok altındaydı. Diğeri ise belinden hasta idi. Eğilip doğrulamıyordu. Bu çocuklara askeri hastaneye gitmek için kesinlikle izin verilmedi. Amele birliği diye tabir ettiğim bölükte, yani inşaatlarda ve ağır işlerde özellikle çalıştırıldılar. İçtimalarda bu arkadaşlarla komutan dalga geçiyordu ve rencide ediyordu:

-Komutanım ben çok kötüyüm, eğilip doğrulamıyorum belimden.
-Eee?
-Hastaneye gidebilir miyim?
-Hayır!
-Komutanım belim çok kötü ama...
-Gel sokayım da düzelsin o zaman oğlum! (kahkahalar)

Diğer boyu küçük arkadaşla da boyunun küçüklüğü ve köylü olması nedeniyle dalga geçiliyor, diğer askerlerin yanında rencide ediliyordu. Sonra Allahtan bu askerlerin başka bölüğe tertipleri çıktı. Oradaki komutan direk hastaneye göndermiş. İkisi de çürük alıp evine gönderildi.

Eğer bizim bölükte kalmış olsalardı askerlikleri bitmeyecekti büyük bir ihtimalle. Hepimiz duyduğumuz bu habere çok sevinmiştik. Çünkü tek bakışta bile bu arkadaşların askerlik yapamayacağı görülüyordu. Ama işte nedense komutan kimseyi hastaneye göndermeyi istemeyen, eğer isteyen olursa daha da ağır işler vererek ve psikolojik baskı uygulayarak o kişiyi cezalandıran bir yapıdaydı.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı