Askerliğimi Van`ın bir karakolunda asteğmen olarak yaptım. Çok anılar var, ama yeni yıl yaklaşırken bununla ilgili bir şey anlatayım istedim. Bugünlerde yeni yılı kutlamak için planlar yapılıyordur.
Görev yaptığım yer sınıra yakın bir yerdi. Askerleri toplamak için çevre karakollara gidip tek tek askerleri getirirdik. Askerler moral bulacaklarmış, eğleneceklermiş, dansözlere bakıp hoplayacak, zıplayacaklarmış. Bunlar askerlere iyi geliyormuş.
Tabii ki kış şartları çok zor, beline kadar kar. Bir ara kamyon bir çukura girdi, az daha devriliyordu. Arkada bir asker çok korktu. "Devrilseydik şehit mi olacaktık" diye sordu. O anda sert cevap verdim: "Vatanı milleti kurtarmaya gidiyorsun, bir de şehit olacaksın değil mi?" Ama ne diyeceksin? Bu geceyi tertipleyen subayların umurunda mıyız? Onlar gelecek dansözleri düşünürler.
Fazla uzatmayım. Yeni yıl programı başladı, şarkılar söylendi, dansözler oynadı. Zavallı askerler de dansözlere değebilmek uğruna para yapıştırıyorlardı, hem üst tarafına hem alt tarafına. Bundan zevk alıyorlardı. Tabii ki aşırı gidenler de vardı, parasının hepsini dansöze takanlar da oldu.
Herkes geldiği karakola götürüldü. Saat gecenin 2-3'ü olmuş. Asıl eğlence subaylarda: uzmanından tut, astsubayına kadar hepsi dansözlerle yatıp kalktılar. Asıl mesele burası işte. Kendi uçkurlarını düşünen bu vatan hainleri bakın neler planlıyorlar.
Kadınlar bu şekilde askeriyenin içerisine giriyor. Resmi olarak hem de! Nasıl engel olacaksın? Ne kadar engel olabileceksin?
Bu sebeple 5 karakol gezmiş olan bir kardeşinizim.
Bu işlerin vatan-millet sevmekle alakası olmadığını iyi anladım. Ancak bu çarka ayak uyduranlar askeriyede kalabiliyorlardı.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker