Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Sadece Rütbeliler Değil

23 yıl Silahlı Kuvvetler'de astsubay olarak görev yaptım. Ankara, Diyarbakır, Ege ve İstanbul’da görev yaptım. Emekli oldum ama halen eski askerlerimle telefonda görüşüyorum.

Sitede çıkan bütün yazıları üzülerek okudum ve inanıyorum ki büyük çoğunluğu doğrudur. Benim rütbeli şahısları korumak gibi bir amacım yok. Her meslek grubunda oldugu gibi, subay, astsubay ve uzman erbaşları arasında da insanlıktan nasibini ve aile terbiyesi almamış olanlar var. Ancak ben erlerin yaptıklarından da birkaç örnek vermek istiyorum.

Örnek 1: Er tuvaletlerinden çeşitli maddelerin çıktığına şahit oldum ama ''er tahini'' çıkınca sözün bittiği yerde olduğumuzu düşündüm.

Örnek 2: Erlerden biri tezkereye gitmeden bir önceki gece, silahlıktaki tüm mataraların içine işemişti.


Örnek 3: İstanbul’da ormanlık alanda bir nöbet kulübemiz vardı. Ağaçlardan kulübe görünmüyordu neredeyse. Ancak böyle bir ortamda, yine de bir arkadaş büyük tuvaletini kulübenin içine yapmakta herhangi bir sakınca görmemişti.

Örnek 4: Mermi çekirdeklerini gevşeterek açıp içindeki barut hakkını dökenler olurdu.

Bu örnekleri çoğaltabilirim ama yazımın başında belirttiğim gibi rütbelileri aklamak gibi niyetim yok. İnsanlıkdışı muamelelere görevdeyken de karşıydım şimdi de karşıyım. Yani özetle, şerefsizligin rütbesi olmaz arkadaşlar.

İsimsiz, bize ulaşan emekli astsubay

Zİyaretçİ Sayısı