2002 yılı, Kırkağaç.
Sabah kahvaltısına gidiyoruz. Tepsilerde börek görünce seviniyoruz haliyle. Elimize, el ayamızdan ufak bir parça börek ile yarım bardak soğuk çayı aldığımızda gülsek mi ağlasak mı karar veremiyoruz. İlk seferinde sadece bunları yiyoruz ve daha bir saat geçmeden ağır er eğitim programında sapır sapır dökülüyoruz.
Sonraki börek ziyafetinde ne mi yaptık dersiniz? Kışlanın yuvarlak ekmeği vardır, tek kişilik, bilirsiniz. İşte o ekmeğin içerisine adı börek olan ama börekle pek alakası olmayan nimeti koyup garip bir tost yaptık. Bitmesin diye dua ederek kıtır kıtır yedik. Allahımıza hamd olsun.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker