Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Boyna Asılan Levha

1996 yılında İskenderun’da kısa dönem asker iken yaşadığım ve hala unutamadığım bir olayı anlatmak istiyorum.

Haftasonu voleybol oynarken tugay karargahta nöbetçi olan bölük komutanımızı bir askeri tekme tokat döverek karargah binasından çıkardığını gördük. Yüzbaşı, askeri döve döve yaklaşık 60-70 kişinin bulunduğu spor alanındaki basket potasının altına getirdikten sonra yazıcıya “benim levhayı getir” diye seslendi. Yazıcı levhayı getirdi. Komutan onu askerin boynuna astı.

Levhadaki yazıyı görünce insanlığımdan utandım. Ne yazıyordu biliyor musunuz? “Ben ibneyim.” O askeri, levha boynunda 15 dakika kadar o kadar kişinin içinde bekletti. Asker ağladı. Bir şey yapamamanın ezikliğiyle ben de ağladım.

Böyle bir manzaranın Avrupa’daki bir orduda yaşanması halinde o yüzbaşının meslek hayatı biterdi. Belki kendisi şimdi general olmuş insan onuruna saygı göstermeyi öğrenmiştir.

Unutmadan söyleyeyim, askerin suçu karargah çay ocağının yanındaki merdivenin altında Tan benzeri bir gazete okumasıymış.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı