Askerliğimi 75-4 Tertip olarak Ankara GATA'da, o yıllarda GATA'nın baştabibi olan doktor subayın şoförü olarak yaptım. O subay öyle bir insandı ki onu zaman zaman babamdan bile yakın gördüm. Ancak GATA nın özellikle sıhhiye ve hizmet bölüklerinde öyle insanlık dışı muameleler vardı ki anlatamam.
Örneğin sıhhiye bölüğünde yanlış hatırlamıyorsam lakabı Maho olan insan (insan bile diyemeyeceğim), asker çocukları odasında öyle bir döver, onlara öyle bir söverdi ki anlatmam imkansız. İnanın en acımasız bir insan bile, bir köpeğe, bir hayvana o denli dayak atamazdı. Odasına aldığı askerleri duvardan duvara çarpışı dışarıdan gümbürtülerle duyulurdu.
Ama ben burda suçun bir kısmını da ailelerde buluyorum. Vatandaş gönderiyor vatan borcu diye gözünden bile sakındığı yavrusunu, eti senin kemiği benim misali arayıp sormayı bırakıyor. Halbuki beş-on aile gitse ve o birliğin kapısına dayansa, çocuğuna sahip çıksa, bakın bakalım nasıl da yer yerinden oynuyor!
Neyse ki sevindirici olan son dönemlerde ülkemizde demokratikleşme ve hesap sorulabilme adına yaşanan gelişmeler... Artık yok öyle hem benim ödediğim vergilerle maaşları cebe indirip, hesap vermek zorunda olmadan namluları bana çevirmek, başına buyruk yaşamak ve vatandaşa tepeden aşağılıkmış gibi bakmak...
İsimsiz, bize ulaşan eski asker