1980'li yıllarda Denizli' de kısa dönem askerlik yaptım.
2000 kişilik kısa dönem taburunda üst düzey general çocuğu, general yakını ya da üst düzey bürokrat çocuğu olmayan birkaç kişiden biriydim. Tabur komutanı konuşma yaptı: "Arkadaşlar, size kesinlikle küfür edilmeyecek, tokat atılmayacak." Bu cümleden şunu çıkarttım: bizim dışımızda 8000 asker daha var. Onların ne anası ne avradı kalıyor, sopa ise hak getire demek ki.
Abim Denizli'de bir esnafa benim için para göndermişti. Parayı alabilmek için levazım arabası ile ben de çıktım. Dönerken uzun dönem bir asker 1 metreküplük bir kasanın üzerine bastı ve kasanın bir tahtası kırıldı. İçi ceviz doluydu. Ama yarım ceviz. Yani özenle hazırlanmış. O asker depoda bizim yanımızda bir araba sopa yedi. Ne anası ne sülalesi kaldı. Sopa yeme sırası bana gelince "ben kısa dönemim" dedim. Bana da bir ...stir çekti, "defol git buradan" dedi.
Askerlik boyunca hiç cevizli bir şey yemedik.
İsimsiz, bize ulaşan eski asker