Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Onurunu Yenemeyen Acemi Asker

2005 yılı, Kütahya Hava Er Eğitim Tugayı.

Bir gün eğitimdeyiz. Adı üstünde: Acemi asker! İçlerinden biri aldığı dersi tam veremedi. Astsubay emretti; ama o gene yapamadı. Astsubayın veya çavuşun dersi tekrar öğretmesi gerekirken astsubay ne yaptı biliyor musunuz? Çocuğa, ''ben bir danayım,'' diye telefon direğine bağırmasını emretti.

Çocuk dört yüz kişinin içinde bunu yapamadı. Israrla emir tekrarı yapıldı; ama çocuk yapamıyordu. Sonunda komutan olacak adam onu öyle bir dövdü ki hala kanım donar. Tekrar tekrar "danayım" diye bağırmasını emrediyordu ağzından salyalar akıtarak. Bizler içimizden dua ediyorduk desin diye; ama nafile... Onurunu yenemedi ve dayak devam etti. Ne kadar sürdü bilmiyorum ama çocuk bir daha yerden kalkamadı ve o günden sonra onu bir daha görmedik.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı