Acemi birliği, Amasya Çavuş Talimgahı; Usta Birliği, Kıbrıs, 2008
Ben askerlik yaparken Ankara'dan seçmelere geldiler. Benim mesleğim ise ses sistemleri idi. Bir meydanda tüm askerler toplandı. Vücudunda yara izi olanlar, okuma-yazma bilmeyenler, kronik hastalığı olanlar ayrılsın dendi. Ben ayrılmadım. Halbuki Hepatit B hastası idim. Ayrılmadım, çünkü mesleğimde usta olduğum için seçileceğimi biliyordum. Benim Hepatit B nedeniyle Ankara'daki usta birliğine seçilmemi engelleyecek komutana bir çift sözüm vardı.
Nitekim seçmelerde yüzlerce asker arasından seçildim. Anladığım kadarı ile başkentte askerlik yapacakmış bu seçilenler. Komutan bana baktı ve tekrar bir hastalığım var mı diye sordu. Ben de "evet var" dedim.
"O zaman başta neden ayrılmadın?" diye sordu. Ben de dedim ki: "Komutanım bende Hepatit B var. Siz beni Ankara'ya götüreceksiniz değil mi? Peki bulaşıcı olan bu hastalık başka yere gittiğimde bulaşıcı özelliğini kayıp mı ediyor?" Şaşırdı. Diyecek söz bulamadı. "Haklısın oğlum" dedi, "ama yönetmelik böyle." Bunu duyduguma biraz sevindim. Ama bu çarpık yönetmelik hala canımı sıkıyor.
Kısaca şu anda tüm askerler Hepatit B virüsü tehditi altında. Kronik Hepatit B hastalığım oldugu halde TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre zorla acemi birliği eğitimini bitirdim. Çünkü yönetmelik böyleymiş. Hastalığım son derece bulaşıcı olmasına rahmen diğer askerlerle aynı masada yemek yedim, aynı muslukta, aynı lavaboda traş oldum vb. Ben hastalığım hakkında bilinçli oldugum için son derece hijyenik olmaya çalıştım. Ve malesef hastalıgım ilerledi şimdi Ankara GATA'dan çürük raporu aldım: "Kronik Hepatit B Teşhisi. Askerliğe elverişli değildir." Peki o zaman askere neden alındım? Neden sağlıklı kişileri riske attınız?
isimsiz, bize ulaşan eski asker