Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.


*Facebook'ta "Askerler Anlatıyor" sayfasına üye olabilirsiniz: Tıklayın

Hırsızlık Diz Boyu

Askerliğimi 2002-2004 arasında, Ankara Hava Lojistik Komutanlığı'nda otobüs garaj onbaşısı olarak yaptım.

Aklıma gelen birkaç pisliği sizlere anlatayım:

1- Kendi özel araçlarının periyodik bakım , ufak tefek kaporta-boya, hatta komple boya işlerini askerlere yaptırırlardı.

2- Her garajın deposu vardır. Depolara genellikle astsubaylar hakimdir. Sürekli parça çalarlardı: jant kapakları, paspas, cam silecek suları...

3- Garajımızda ufak bir de çay ocağımız vardı. Çay tabi ki parayla satılırdı ve paralar astsubay başçavuşun cebine giderdi.

4- Bir de ufak araçların oldugu kısımda büyük bir gazinomuz vardı. Burada da rütbeliler ara ara yediklerini içtiklerini kantinciye baskı yaparak askerlerin hesaplarına yüklerlerdi.



5- Şoförlük yaptığımdan ve sürekli rütbelilerle iç içe olduğumdan biliyorum: diğer askeri personele kadın satanlar vardı. Hatta araç tahsis bölümünde uzun boylu astsubay üstçavuş vardı, satışları o yapardı. Arkadaşın anlattığı, Kızılay dönüşü yolda 2 kadın görüyorlar, araç komutanı sağa çektiriyor. "Sizin burada ne işiniz var?" deyip kadınları azarlıyor. Ardından adres ve saat bilgisi veriyor gitmeleri gereken yer için.

6- Araçlardan yakıt aşırmaları oluyordu.

7- Araçları kendi sahsi işlerinde kullanırlardı: evden eve nakliye, çarşı pazar dolaşması...

İsimsiz, bize ulaşan eski asker

Zİyaretçİ Sayısı